Results for versatility translation from English to Turkish

reus is known for his versatility, speed and technique.
marco reus hızı, tekniği ve top çalmasıyla tanınır.

rightly so, as they combine versatility, ease of use and high quality with a compact, attractive design.
buna hiç şaşırmamak lazım çünkü bu modeller çok yönlülük, kullanım kolaylığı ve yüksek kaliteyi kompakt ve çekici tasarımlarla bir arada sunan ürünler.

3m™ littmann® stethoscopes tunable technology tunable technology provides convenience, versatility and enhanced acoustics.
3m™ littmann® stetokop ayarlanabilir teknoloji ayarlanabilir teknoloji, rahatlık, farklılık ve gelişmiş akustik sağlar.

despite the low entry character of the camera, the a520 features a huge potency and due to its versatility it offers the user an excellent tool to grow to a higher level of photography.
a520 giriş seviyesi olmasına rağmen, üstün potansiyeli ve çok yönlülüğü ile kullanıcıya kendini fotoğrafçılık alanında geliştirme olanağı sunuyor.

the first generation was introduced in 1995 with the s40 (s from saloon) and v40 (v from versatility, estate) cars.
İlk nesil s40 (saloon'un s'si) ve v40 (versatility-Çok yönlülük-'nin v'si) birlikte tanıtılmıştır.

the worldwide oil refining industry currently faces strong challenges related to concerns about future feedstock and characteristics of oil products. these challenges favor two main strategies for the sector: the first strategy is increasing refinement complexity and versatility; the second is integrating the refining and petrochemical industries, adding value to the crude oil while guarantee market share to premium oil products. both strategies aim at increasing
dünya çapında petrol rafineri endüstrisi şu anda gelecekteki ham madde ve petrol ürünlerinin özellikleri ile ilgili endişelerle ilgili güçlü zorluklarla karşı karşıyadır. bu zorluklar sektör için iki ana stratejiyi desteklemektedir: birincisi, rafinaj karmaşıklığını ve çok yönlülüğünü artırmaktır; ikincisi, rafinaj ve petrokimya endüstrilerini entegre etmek, ham petrole değer katarken, premium petrol ürünlerine pazar payını garanti etmektir. her iki strateji de yüksek spesifikli üretimin artırılmasını amaçlamaktadır.