Results for you are still sleeping in the sam... translation from English to Turkish

you are still at the same place
hala ayni yerdemisiniz

yet you are still in doubt,
belirlenmiş başka bir süre de onun katındadır. bütün bunlardan sonra siz hâlâ kuşkulanıp duruyorsunuz.

you are used to sleeping in a tent.
bir çadırda uyurdunuz.

tom is still sick and in the same hospital.
tom hâlâ hasta ve aynı hastanede.

we slept in the same bed.
aynı yatakta uyuduk.

they said: "surely you are still in your same old craze."
"allah adına, hayret" dediler. "sen hala geçmişteki yanlışlığındasın."

a baby is sleeping in the cradle.
beşikte bir bebek uyuyor.

look at the baby sleeping in the cradle.
beşikte uyuyan bebeğe bak.

they said, “by allah, you are still deeply engrossed in the same old love of yours.”
"allah adına, hayret" dediler. "sen hala geçmişteki yanlışlığındasın."

his people said, "by god, you are still making the same old error".
"allah adına, hayret" dediler. "sen hala geçmişteki yanlışlığındasın."

they said, “by god, you are still in your old confusion.”
"allah adına, hayret" dediler. "sen hala geçmişteki yanlışlığındasın."

look at the cute little baby sleeping in the cradle.
beşikte uyuyan sevimli bebeğe bak.

she is sleeping in the corner of this apartment."
bu dairenin bir köşesinde yatıyor."

they said: "by god, you are still persisting in your old delusion."
"allah adına, hayret" dediler. "sen hala geçmişteki yanlışlığındasın."

the baby sleeping in the baby carriage is as cute as an angel.
bebek arabasında uyuyan bebek, bir melek kadar sevimli.

the popup can flash when it detects that you are still active.
açılır pencere, hala aktif olduğunuzu tespit ettiği zaman yanıp sönebilir.

and you are still able to transmit data -- that's possible.
ve hala veri transfer edilebilir. -- bu mümkün.

other countries such as the united kingdom and canada still register both colors in the same herd book.
kanada ve İntilgere gibi diğer ülkeler halen her iki rengi de angus türü olarak kayıt altına almaktadır.

some of you are settled (on earth) and some are still in the depository system of (their parents).
(sizin için) bir kalma yeri, bir de emanet olarak konulacağınız yer vardır.

a big step forward has been taken there, but there are still many situations in which women cannot exercise their rights in the same way as men.
bu konuda önemli adımlar atıldı, fakat kadınlar hâlâ pek çok konuda erkeklerle aynı haklardan yararlanamıyor.