Results for inimene translation from Estonian to Turkish

inimene
İnsan

inimene?
insan?

inimene kaotabcomment
İnsan kaybetticomment

inimene (perekond)
homo

inimene arvuti vastu
İnsan - & bilgisayar

kas mustadega mängib inimene?
siyah, bir insan oyuncu mu?

kas seda mängijat juhib inimene
bu oyuncu bir insan tarafından yönetilmeli

aga inimene katsugu ennast läbi ja n
kişi önce kendini sınasın, sonra ekmekten yiyip kâseden içsin.

see on sinepiivakese sarnane, mille inimene v
tanrının egemenliği, bir adamın bahçesine ektiği hardal tanesine benzer. tane gelişip ağaç olur, kuşlar dallarında barınır.››

aga peetrus ütles: „inimene, ma ei m
petrus, ‹‹sen ne diyorsun be adam, anlamıyorum!›› dedi. tam o anda, petrus daha konuşurken horoz öttü.

aga ta ütles temale: „Ūks inimene tegi suure
İsa ona şöyle dedi: ‹‹adamın biri büyük bir şölen hazırlayıp birçok konuk çağırdı.

sest ma kartsin sind, et sa oled vali inimene; sa v
Çünkü senden korktum, sert adamsın; kendinden koymadığını alır, ekmediğini biçersin.›

sellepärast me ei loidu, vaid kuigi meie väline inimene k
bu nedenle cesaretimizi yitirmeyiz. her ne kadar dış varlığımız harap oluyorsa da, iç varlığımız günden güne yenileniyor.

mis nüüd jumal on ühte pannud, seda inimene ärgu lahutagu!”
o halde tanrının birleştirdiğini insan ayırmasın.››

aga seal oli inimene, kes oli kolmkümmend kaheksa aastat haige olnud.
orada otuz sekiz yıldır hasta olan bir adam vardı.

ja nende kogudusekojas oli parajasti inimene, kelles oli rüve vaim, ja see kisendas
tam o sırada havrada bulunan ve kötü ruha tutulmuş bir adam, ‹‹ey nasıralı İsa, bizden ne istiyorsun?›› diye bağırdı. ‹‹bizi mahvetmeye mi geldin? senin kim olduğunu biliyorum, tanrının kutsalısın sen!››

narkomaania on käitumine, mille korral kaotab inimene kontrolli ainete tarvitamise üle.
uyuşturucu bağımlılığı, kişinin kendi tüketimi üzerindeki kontrolünü kaybetmesi ile karakterize olan bir davranıştır.

siis ma arvan eelseisva kitsikuse pärast hea olevat, et inimene jääb, nagu ta on.
Öyle sanıyorum ki, şimdiki sıkıntılar nedeniyle insanın olduğu gibi kalması iyidir.

aga kui pilaatus seda kuulis, küsis ta, kas see inimene ei ole mitte galilealane?
pilatus bunu duyunca, ‹‹bu adam celileli mi?›› diye sordu.

ja inimene sai kohe terveks, võttis oma voodi ja kõndis! aga see päev oli hingamispäev.
adam o anda iyileşti. Şiltesini toplayıp yürümeye başladı. o gün Şabat günüydü.