Results for coule translation from French to Turkish

ne regarde pas le vin qui paraît d`un beau rouge, qui fait des perles dans la coupe, et qui coule aisément.
boğazdan aşağı süzülüvermesine bakma.

je les rassemblai près du fleuve qui coule vers ahava, et nous campâmes là trois jours. je dirigeai mon attention sur le peuple et sur les sacrificateurs, et je ne trouvai là aucun des fils de lévi.
onları ahava kentine doğru uzanan kanalın yanına topladım. orada üç gün konakladık. halkın ve kâhinlerin arasında yoklama yaptığımda orada levililerden kimse olmadığını gördüm.

qu`elles se hâtent de dire sur nous une complainte! et que les larmes tombent de nos yeux, que l`eau coule de nos paupières!
gözkapaklarımızdan sular aksın.

sous lui les montagnes se fondent, les vallées s`entr`ouvent, comme la cire devant le feu, comme l`eau qui coule sur une pente.
vadiler, bayır aşağı akan sular gibi yarılacak.

certaines applications utilisent des sockets pour communiquer. une socket peut se comparer à un robinet & #160;; lorsqu'il est ouvert, l'eau (dans notre cas, les données) coule sans aucune intervention. si quoi que ce soit arrête ce flux de données, l'application attend qu'il en arrive d'autres. ceci peut prendre beaucoup de temps, mais cette option permet de configurer une durée maximale d'attente pour une application.
bazı uygulamalar, iletişim kurabilmek için soket kullanırlar. soketleri musluk gibi düşünebilirsiniz. açık iken, hiç bir etki olmadan su (şimdiki durumumuzda, veri) akışı olur. eğer herhangi birşey bu veri akışını durdurursa, uygulama, biraz daha gelmek için bekleyecektir. bu çok uzun bir zaman olabilir, ancak bu seçenek ile bir uygulama için beklenecek maksimum süreyi belirleyebilirsiniz