From professional translators, enterprises, web pages and freely available translation repositories.
daß die cherubim ihre flügel ausbreiteten über die stätte der lade; und die cherubim bedeckten die lade und ihre stangen von obenher.
keruvların kanatları sandığın konduğu yerin üstüne kadar uzanıyor ve sandığı da, sırıklarını da örtüyordu.
da schwangen die cherubim ihre flügel, und die räder gingen neben ihnen, und die herrlichkeit des gottes israels war oben über ihnen.
keruvlar kanatlarını açtı, tekerlekler yanlarında duruyordu. İsrail tanrısının görkemi onların üzerindeydi.
und ihr ganzer leib, rücken, hände und flügel und die räder waren voll augen um und um; alle vier hatten ihre räder.
keruvların bedenleri -sırtları, elleri, kanatları- ve dördünün de tekerlekleri çepeçevre gözlerle doluydu.