From professional translators, enterprises, web pages and freely available translation repositories.
und so traten sie eilends in ihre fußstapfen.
bunlar da onların izlerinde koşmaya can atıyorlar.
Last Update: 2014-07-03
Usage Frequency: 1
Quality:
und da kamen yusufs brüder und traten bei ihm ein.
(bir gün) yusuf'un kardeşleri çıkageldiler ve onun yanına girdiler.
Last Update: 2014-07-03
Usage Frequency: 1
Quality:
dann kamen die brüder von yusuf und traten zu ihm ein.
(bir gün) yusuf'un kardeşleri çıkageldiler ve onun yanına girdiler.
Last Update: 2014-07-03
Usage Frequency: 1
Quality:
zu der zeit kamen zwei huren zum könig und traten vor ihn.
bir gün iki fahişe gelip kralın önünde durdu.
Last Update: 2012-05-04
Usage Frequency: 1
Quality:
und als sie vor yusuf traten, nahm er seinen bruder zu sich.
yusuf'un yanına girdikleri vakit, o, kardeşini (bünyamin'i) yanında alıkoydu.
Last Update: 2014-07-03
Usage Frequency: 1
Quality:
darum traten sie zu josephs haushalter und redeten mit ihm vor der haustür
yusufun kâhyasına yaklaşıp evin kapısında onunla konuştular:
Last Update: 2012-05-04
Usage Frequency: 1
Quality:
und die mägde traten herzu mit ihren kindern und neigten sich vor ihm.
cariyelerle yanlarındaki çocuklar yaklaşıp eğildiler.
Last Update: 2012-05-04
Usage Frequency: 1
Quality:
von stund an traten hinzu etliche chaldäische männer und verklagten die juden,
bunun üzerine bazı kildaniler yaklaşıp yahudileri suçladılar.
Last Update: 2012-05-04
Usage Frequency: 1
Quality:
und da sie von pharao gingen, begegneten sie mose und aaron und traten ihnen entgegen
firavunun yanından ayrılınca, kendilerini bekleyen musayla haruna çıkıştılar.
Last Update: 2012-05-04
Usage Frequency: 1
Quality:
und da wir ein schiff fanden, das nach phönizien fuhr, traten wir hinein und fuhren hin.
fenikeye gidecek bir gemi bulduk, buna binip denize açıldık.
Last Update: 2012-05-04
Usage Frequency: 1
Quality:
und da sie darum bekümmert waren, siehe, da traten zu ihnen zwei männer mit glänzenden kleidern.
onlar bu durum karşısında şaşırıp kalmışken, şimşek gibi parıldayan giysilere bürünmüş iki kişi yanlarında belirdi.
Last Update: 2012-05-04
Usage Frequency: 1
Quality:
da traten zu ihm seine jünger besonders und sprachen: warum konnten wir ihn nicht austreiben?
sonra öğrenciler tek başlarına İsaya gelip, ‹‹biz cini neden kovamadık?›› diye sordular.
Last Update: 2012-05-04
Usage Frequency: 1
Quality:
und fanden keins. und wiewohl viel falsche zeugen herzutraten, fanden sie doch keins. zuletzt traten herzu zwei falsche zeugen
ortaya birçok yalancı tanık çıktığı halde, aradıklarını bulamadılar. sonunda ortaya çıkan iki kişi şöyle dedi: ‹‹bu adam, ‹ben tanrının tapınağını yıkıp üç günde yeniden kurabilirim› dedi.››
Last Update: 2012-05-04
Usage Frequency: 1
Quality:
beim anwenden der datei trat ein fehler auf.
bu dosyayı uygularken bir hata oluştu
Last Update: 2014-09-24
Usage Frequency: 1
Quality: