Trying to learn how to translate from the human translation examples.
From professional translators, enterprises, web pages and freely available translation repositories.
non commettere adulterio
‹‹ ‹zina etmeyeceksin.
Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 2
Quality:
avete inteso che fu detto: non commettere adulterio
‹‹ ‹zina etmeyeceksin› dendiğini duydunuz.
Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:
se la donna ripudia il marito e ne sposa un altro, commette adulterio»
‹‹kocasını boşayıp başkasıyla evlenen kadın da zina etmiş olur.››
Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:
allora gli scribi e i farisei gli conducono una donna sorpresa in adulterio e, postala nel mezzo
din bilginleri ve ferisiler, zina ederken yakalanmış bir kadın getirdiler. kadını orta yere çıkararak İsaya, ‹‹Öğretmen, bu kadın tam zina ederken yakalandı›› dediler.
Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:
e con il clamore delle sue prostituzioni ha contaminato il paese; ha commesso adulterio davanti alla pietra e al legno
hiç umursamadan fahişeliğiyle ülkeyi kirletti; taşla, ağaçla zina etti.
Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:
infatti colui che ha detto: non commettere adulterio, ha detto anche: non uccidere. legge
nitekim ‹‹zina etmeyeceksin›› diyen, aynı zamanda ‹‹adam öldürmeyeceksin›› demiştir. zina etmez, ama adam öldürürsen, yasayı yine de çiğnemiş olursun.
Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:
rubare, uccidere, commettere adulterio, giurare il falso, bruciare incenso a baal, seguire altri dei che non conoscevate
‹‹ ‹Çalmak, adam öldürmek, zina etmek, yalan yere ant içmek, baala buhur yakmak, tanımadığınız başka ilahların ardınca gitmek, bütün bu iğrençlikleri yapmak için mi bana ait olan tapınağa gelip önümde duruyor, güvenlikteyiz diyorsunuz?
Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:
ebbene, io getterò lei in un letto di dolore e coloro che commettono adulterio con lei in una grande tribolazione, se non si ravvederanno dalle opere che ha loro insegnato
bak, onu yatağa düşüreceğim; onun yaptıklarından tövbe etmezlerse, onunla zina edenleri de büyük sıkıntıların içine atacağım.
Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:
chiunque ripudia la propria moglie e ne sposa un'altra, commette adulterio; chi sposa una donna ripudiata dal marito, commette adulterio
‹‹karısını boşayıp başkasıyla evlenen zina etmiş olur. kocasından boşanmış bir kadınla evlenen de zina etmiş olur.››
Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:
ma io vi dico: chiunque ripudia sua moglie, eccetto il caso di concubinato, la espone all'adulterio e chiunque sposa una ripudiata, commette adulterio
ama ben size diyorum ki, karısını fuhuş dışında bir nedenle boşayan onu zinaya itmiş olur. boşanmış bir kadınla evlenen de zina etmiş olur.››
Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:
sono state adultere e le loro mani sono lorde di sangue, hanno commesso adulterio con i loro idoli; perfino i figli che mi avevano partorito, li hanno fatti passare per il fuoco in loro pasto
Çünkü fahişelik ettiler, kan döktüler. putlarıyla fahişelik ettiler; bana doğurdukları çocukları yiyecek olarak putlarına sundular.
Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:
tu conosci i comandamenti: non uccidere, non commettere adulterio, non rubare, non dire falsa testimonianza, non frodare, onora il padre e la madre»
onun buyruklarını biliyorsun: ‹adam öldürmeyeceksin, zina etmeyeceksin, çalmayacaksın, yalan yere tanıklık etmeyeceksin, kimsenin hakkını yemeyeceksin, annene babana saygı göstereceksin.› ››
Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:
infatti il precetto: non commettere adulterio, non uccidere, non rubare, non desiderare e qualsiasi altro comandamento, si riassume in queste parole: amerai il prossimo tuo come te stesso
‹‹zina etmeyeceksin, adam öldürmeyeceksin, çalmayacaksın, başkasının malına göz dikmeyeceksin›› buyrukları ve bundan başka ne buyruk varsa, şu sözde özetlenmiştir: ‹‹komşunu kendin gibi seveceksin.››
Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:
chi si vergognerà di me e delle mie parole davanti a questa generazione adultera e peccatrice, anche il figlio dell'uomo si vergognerà di lui, quando verrà nella gloria del padre suo con gli angeli santi»
bu vefasız ve günahkâr kuşağın ortasında, kim benden ve benim sözlerimden utanırsa, İnsanoğlu da, babası'nın görkemi içinde kutsal meleklerle birlikte geldiğinde o kişiden utanacaktır.››
Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality: