From professional translators, enterprises, web pages and freely available translation repositories.
il mattino dopo, quando nabal ebbe smaltito il vino, la moglie gli narrò la faccenda; il cuore gli si tramortì nel petto ed egli rimase come una pietra
ama ertesi sabah naval ayılınca karısı ona olup bitenleri anlattı. İşte o an navalın kalbi sıkıştı ve felç oldu.
proprio loro, per suggerimento di balaam, hanno insegnato agli israeliti l'infedeltà verso il signore, nella faccenda di peor, per cui venne il flagello nella comunità del signore
‹‹bu kadınlar balamın verdiği öğüde uyarak peor olayında İsraillilerin rabbe ihanet etmesine neden oldular. bu yüzden rabbin topluluğu arasında ölümcül hastalık başgösterdi.
e' forse oggi la prima volta che consulto dio per lui? lungi da me! non getti il re questa colpa sul suo servo né su tutta la casa di mio padre, poiché il tuo servo non sapeva di questa faccenda cosa alcuna, né piccola né grande»
ben davut için tanrıya danışmaya o gün mü başladım? kesinlikle hayır! kral ben kulunu ve babasının ailesini suçlamasın. Çünkü kulun bu konuda hiçbir şey bilmiyor.››