Results for trame translation from Italian to Turkish

trame
desenleme

attiva le trame
desenlemeyi etkinleştir

abilita le trame mipmap
doku mipmapsı etkin

dichiarazione di mappa di trame
doku haritası belirtimi

attiva il filtro delle trame
desen filtrelemeyi etkinleştir

dimensione massima delle trame rettangolari
azami dikdörtgen desen boyutu

hanno voluto tendere le loro trame?
yoksa (hakka engel olma hususunda) bir iş mi kararlaştırdılar?

i nostri angeli registrano le vostre trame.
elçi meleklerimiz kurduğunuz tuzakları hiç şüphesiz yazmaktadırlar.

dimensione massima della trame di mappe cubiche
azami küp haritası desen boyutu

estensione di digikam per applicare trame sulle immagininame
bir görüntüye desen eklemek için digikam eklentisiname

la loro superbia sulla terra e le loro trame malvagie.
(bu da) yeryüzünde bir kibirlenme ve bir suikast düzenidir.

non ti affliggere per loro e non farti angosciare dalle loro trame.
onlar için hüzne kapılma ve kurmakta oldukları hileli-düzenlerden dolayı sıkıntıya düşme.

contro il tuo popolo ordiscono trame e congiurano contro i tuoi protetti
‹‹İsrailin adı bir daha anılmasın!››

hanno voluto tendere le loro trame? anche noi abbiamo tramato.
ey resulüm! onlar size hile kurmakta işi sağlama aldıklarını mı düşünüyorlar?İşte biz de işi sağlam tutuyoruz.

hai udito, signore, i loro insulti, tutte le loro trame contro di me
gün boyu söylendiklerini duydun.

così, in ogni città, facemmo capi i suoi peccatori più grandi, affinché ordiscano in essa le loro trame.
biz bu şekide her kentte/her medeniyette kodamanları, o kent ve medeniyetin suçluları yaptık ki, orada oyunlar tezgâhlayıp tuzaklar kursunlar.

condannali, o dio, soccombano alle loro trame, per tanti loro delitti disperdili, perché a te si sono ribellati
sevinçle coşsun adını sevenler sende.

l'umiliazione di fronte ad allah e un castigo crudele, colpiranno quelli che peccarono a causa delle loro trame!
bu, suçlu-günahkarlara, kurdukları hileli-düzenleri nedeniyle şiddetli bir azap ve allah katında bir küçüklük isabet edecektir.

la tua pazienza [non viene da altri] se non da allah. non ti affliggere per loro e non farti angosciare dalle loro trame.
senin sabrın da ancak allah'ın yardımı iledir.kâfirlerin yüz çevirmelerinden mahzun olma, yaptıkları hilelerden dolayı da telaş edip darlanma. [9,40]

così, in ogni città, facemmo capi i suoi peccatori più grandi, affinché ordiscano in essa le loro trame. ma tramano solo contro loro stessi e non ne sono coscienti!
ve böylece her şehirde, hileler, düzenler kursunlar diye o şehrin günahkarlarını büyülttük, yücelttik, onlar ancak kendilerine karşı hilekarlıkta bulunurlar ama bilmezler.