Results for benedictus translation from Latin to Turkish

benedictus eris et ingrediens et egredien
‹‹İçeri girdiğinizde de dışarı çıktığınızda da kutsanacaksınız.

benedictus es domine doce me iustificationes tua
rabbin adıyla püskürttüm onları.

benedictus tu in civitate et benedictus in agr
‹‹kentte de tarlada da kutsanacaksınız.

benedictus dominus quoniam exaudivit vocem deprecationis mea
onu ezgilerle, ilahilerle öveceğim.

benedictus dominus deus deus israhel qui facit mirabilia solu
kudretini sonrakilere anlatana dek.

dixit ei saul benedictus tu domino implevi verbum domin
saul kendisine gelen samuele, ‹‹rab seni kutsasın! ben rabbin buyruğunu yerine getirdim›› dedi.

benedictus deus israhel quia visitavit et fecit redemptionem plebi sua
‹‹İsrailin tanrısı rabbe övgüler olsun! Çünkü halkının yardımına gelip onları fidyeyle kurtardı.

vivit dominus et benedictus deus meus et exaltabitur deus fortis salutis mea
yücelsin kurtarıcım, kayam tanrım!

deus et pater domini iesu scit qui est benedictus in saecula quod non mentio
rab İsanın sonsuza dek övülecek olan tanrısı ve babası biliyor ki, yalan söylemiyorum.

benedixit ei et ait benedictus abram deo excelso qui creavit caelum et terra
avramı kutsayarak şöyle dedi: ‹‹yeri göğü yaratan yüce tanrı avramı kutsasın,

benedictus es domine deus patrum nostrorum et laudabilis et gloriosum nomen tuum in saecul
sonra kızgın fırının kapısına yaklaşarak, ‹‹ey yüce tanrının kulları Şadrak, meşak, abed-nego, dışarı çıkıp buraya gelin!›› diye seslendi. bunun üzerine Şadrak, meşak, abed-nego ateşin içinden çıktılar.

aser quoque ait benedictus in filiis aser sit placens fratribus suis tinguat in oleo pedem suu
ayağını zeytinyağına batırsın.

dico enim vobis non me videbitis amodo donec dicatis benedictus qui venit in nomine domin
size şunu söyleyeyim: ‹rab'bin adıyla gelene övgüler olsun!› diyeceğiniz zamana dek beni bir daha görmeyeceksiniz.››

david adversus goliad benedictus dominus deus meus qui docet manus meas ad proelium digitos meos ad bellu
sadakatinle, doğruluğunla yanıtla beni!

acceperunt ramos palmarum et processerunt obviam ei et clamabant osanna benedictus qui venit in nomine domini rex israhe
hurma dalları alarak onu karşılamaya çıktılar. ‹‹hozana! rabbin adıyla gelene, İsrailin kralına övgüler olsun!›› diye bağırıyorlardı.

cui benedixit dominus exercituum dicens benedictus populus meus aegypti et opus manuum mearum assyrio hereditas autem mea israhe
her Şeye egemen rab, ‹‹halkım mısır, ellerimin işi asur ve mirasım İsrail kutsansın›› diyerek dünyayı kutsayacak.

cui respondit noemi benedictus sit a domino quoniam eandem gratiam quam praebuerat vivis servavit et mortuis rursumque propinquus ait noster est hom
naomi gelinine, ‹‹rab, sağ kalanlardan da ölmüşlerden de iyiliğini esirgemeyen boazı kutsasın›› dedi. sonra ekledi: ‹‹o adam akrabalarımızdan, yakın akrabalarımızdanfç biridir.›› ailenin muhtaç kalan üyelerini korumakla yükümlü yakın akraba (yar.38:8; lev.25:25; yas.25:5-10; rut 3:9,12; 4:1,3,6,8,14).

benedictus deus et pater domini nostri iesu christi qui secundum magnam misericordiam suam regeneravit nos in spem vivam per resurrectionem iesu christi ex mortui
rabbimiz İsa mesihin tanrısı ve babasına övgüler olsun. Çünkü o büyük merhametiyle yeniden doğmamızı sağladı. İsa mesihi ölümden diriltmekle bizi yaşayan bir umuda, çürümez, lekesiz, solmaz bir mirasa kavuşturdu. bu miras sizin için göklerde saklıdır.

ait ergo saul ad david benedictus tu fili mi david et quidem faciens facies et potens poteris abiit autem david in viam suam et saul reversus est in locum suu
saul, ‹‹davut, oğlum, rab seni kutsasın!›› dedi, ‹‹sen kesinlikle büyük işler yapacak, başarılı olacaksın!›› bundan sonra davut yoluna koyuldu, saul da evine döndü.

benedictus dominus qui dedit requiem populo suo israhel iuxta omnia quae locutus est non cecidit ne unus quidem sermo ex omnibus bonis quae locutus est per mosen servum suu
‹‹sözünü tutup halkı İsraile esenlik veren rabbe övgüler olsun. kulu musa aracılığıyla verdiği iyi sözlerin hiçbiri boşa çıkmadı.