Trying to learn how to translate from the human translation examples.
From professional translators, enterprises, web pages and freely available translation repositories.
et exeuntes praedicabant ut paenitentiam ageren
böylece öğrenciler yola çıkıp insanları tövbeye çağırmaya başladılar.
Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:
illi autem exeuntes diffamaverunt eum in tota terra ill
onlar ise çıkıp İsayla ilgili haberi bütün bölgeye yaydılar.
Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:
exeuntes autem pharisaei consilium faciebant adversus eum quomodo eum perderen
bunun üzerine ferisiler dışarı çıktılar, İsayı yok etmek için anlaştılar.
Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:
in quamcumque civitatem intraveritis et non receperint vos exeuntes in plateas eius dicit
ama bir kente girdiğinizde sizi kabul etmezlerse, o kentin caddelerine çıkıp şöyle deyin: ‹kentinizden ayaklarımızda kalan tozu bile size karşı silkiyoruz. yine de şunu bilin ki, tanrının egemenliği yaklaştı.›
Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:
et exeuntes de monumentis post resurrectionem eius venerunt in sanctam civitatem et apparuerunt multi
bunlar mezarlarından çıkıp İsanın dirilişinden sonra kutsal kente girdiler ve birçok kimseye göründüler.
Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:
exeuntes autem invenerunt hominem cyreneum nomine simonem hunc angariaverunt ut tolleret crucem eiu
dışarı çıktıklarında simun adında kireneli bir adama rastladılar. İsanın çarmıhını ona zorla taşıttılar.
Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:
exeuntes autem de carcere introierunt ad lydiam et visis fratribus consolati sunt eos et profecti sun
pavlus'la silas zindandan çıkınca lidya'nın evine gittiler. kardeşlerle görüşüp onları yüreklendirdikten sonra oradan ayrıldılar.
Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:
et quicumque non receperint vos nec audierint vos exeuntes inde excutite pulverem de pedibus vestris in testimonium illi
‹‹İnsanların sizi kabul etmedikleri, sizi dinlemedikleri bir yerden ayrılırken, onlara uyarı olsun diye ayağınızın altındaki tozu silkin!››
Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:
at illae exeuntes fugerunt de monumento invaserat enim eas tremor et pavor et nemini quicquam dixerunt timebant eni
kadınlar mezardan çıkıp kaçtılar. onları bir titreme, bir şaşkınlık almıştı. korkularından kimseye bir şey söylemediler.
Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:
et ait illis ite at illi exeuntes abierunt in porcos et ecce impetu abiit totus grex per praeceps in mare et mortui sunt in aqui
İsa onlara, ‹‹gidin!›› dedi. cinler de adamlardan çıkıp domuzların içine girdiler. o anda bütün sürü dik yamaçtan aşağı koşuşarak göle atlayıp boğuldu.
Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:
et cum venisset trans fretum in regionem gerasenorum occurrerunt ei duo habentes daemonia de monumentis exeuntes saevi nimis ita ut nemo posset transire per viam illa
İsa gölün karşı yakasında gadaralıların memleketine vardı. orada onu mezarlık mağaralardan çıkan iki cinli karşıladı. bunlar öyle tehlikeliydi ki, kimse o yoldan geçemiyordu.
Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:
et concessit eis statim iesus et exeuntes spiritus inmundi introierunt in porcos et magno impetu grex praecipitatus est in mare ad duo milia et suffocati sunt in mar
İsanın izin vermesi üzerine kötü ruhlar adamdan çıkıp domuzların içine girdiler. yaklaşık iki bin domuzdan oluşan sürü, dik yamaçtan aşağı koşuşarak göle atlayıp boğuldu.
Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:
transeuntes autem primam et secundam custodiam venerunt ad portam ferream quae ducit ad civitatem quae ultro aperta est eis et exeuntes processerunt vicum unum et continuo discessit angelus ab e
birinci ve ikinci nöbetçiyi geçerek kente açılan demir kapıya geldiler. kapı, önlerinde kendiliğinden açıldı. dışarı çıkıp bir sokak boyunca yürüdüler, sonra melek ansızın petrusun yanından ayrıldı.
Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality: