Results for indicavit translation from Latin to Turkish

abiit ergo abdias in occursum ahab et indicavit ei venitque ahab in occursum helia
ovadya gidip ahavı gördü, ona durumu anlattı. bunun üzerine ahav İlyası karşılamaya gitti.

et indicavit ei quod frater esset patris eius et filius rebeccae at illa festinans nuntiavit patri su
rahele baba tarafından akraba olduklarını, rebekanın oğlu olduğunu anlattı. rahel koşup babasına haber verdi.

cui dixit quis enim indicavit tibi quod nudus esses nisi quod ex ligno de quo tibi praeceperam ne comederes comedist
rab tanrı, ‹‹Çıplak olduğunu sana kim söyledi?›› diye sordu, ‹‹sana meyvesini yeme dediğim ağaçtan mı yedin?››

et exclamans indicavit regi dixitque rex si solus est bonus est nuntius in ore eius properante autem illo et accedente propiu
krala seslenerek gördüğünü bildirdi. kral, ‹‹tek başına geliyorsa, iyi haber getiriyor demektir›› dedi. adam gitgide yaklaşıyordu.

diluculo autem cum digessisset vinum nabal indicavit ei uxor sua verba haec et emortuum est cor eius intrinsecus et factus est quasi lapi
ama ertesi sabah naval ayılınca karısı ona olup bitenleri anlattı. İşte o an navalın kalbi sıkıştı ve felç oldu.

et ait saul ad patruum suum indicavit nobis quia inventae essent asinae de sermone autem regni non indicavit ei quem locutus illi fuerat samuhe
saul, ‹‹eşeklerin bulunduğunu bize açıkça bildirdi›› diye yanıtladı. ama samuelin krallıkla ilgili sözlerini amcasına açıklamadı.

dixit autem saul ad ionathan indica mihi quid feceris et indicavit ei ionathan et ait gustans gustavi in summitate virgae quae erat in manu mea paululum mellis et ecce ego morio
bunun üzerine saul yonatana, ‹‹söyle bana, ne yaptın?›› diye sordu. doğru yanıtı ver› dedi.››, septuaginta ‹‹saul, ‹ey İsrailin tanrısı rab, bugün neden kuluna yanıt vermedin? suç bende ya da oğlum yonatandaysa, ey İsrail tanrısı rab, urimi ver. yok eğer suç halkın İsraildeyse tummimi ver› dedi.›› yonatan, ‹‹ben yalnızca elimdeki değneğin ucuyla biraz bal alıp tattım. Şimdi ölmem mi gerek?›› diye karşılık verdi.

cumque venisset ad virum dei in monte adprehendit pedes eius et accessit giezi ut amoveret eam et ait homo dei dimitte illam anima enim eius in amaritudine est et dominus celavit me et non indicavit mih
kadın dağa çıkıp tanrı adamının yanına varınca, onun ayaklarına sarıldı. gehazi kadını uzaklaştırmak istediyse de tanrı adamı, ‹‹kadını rahat bırak!›› dedi, ‹‹Çünkü acı çekiyor. rab bunun nedenini benden gizledi, açıklamadı.››