Trying to learn how to translate from the human translation examples.
From professional translators, enterprises, web pages and freely available translation repositories.
et interrogabant eum turbae dicentes quid ergo faciemu
halk ona, ‹‹Öyleyse biz ne yapalım?›› diye sordu.
Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:
et cum introisset in domum a turba interrogabant eum discipuli eius parabola
İsa kalabalığı bırakıp eve girince, öğrencileri ona bu benzetmenin anlamını sordular.
Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:
et accedentes pharisaei interrogabant eum si licet viro uxorem dimittere temptantes eu
yanına gelen bazı ferisiler onu denemek amacıyla, ‹‹bir erkeğin, karısını boşaması kutsal yasaya uygun mudur?›› diye sordular.
Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:
et cum vocassent interrogabant si simon qui cognominatur petrus illic haberet hospitiu
evdekilere seslenerek, ‹‹petrus diye tanınan simun burada mı kalıyor?›› diye sordular.
Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:
et statuentes eos in medio interrogabant in qua virtute aut in quo nomine fecistis hoc vo
petrusla yuhannayı huzurlarına getirtip onlara, ‹‹siz bunu hangi güçle ya da kimin adına dayanarak yaptınız?›› diye sordular.
Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:
igitur qui convenerant interrogabant eum dicentes domine si in tempore hoc restitues regnum israhe
elçiler bir araya geldiklerinde İsaya şunu sordular: ‹‹ya rab, İsraile egemenliği şimdi mi geri vereceksin?››
Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:
et cum introisset in domum discipuli eius secreto interrogabant eum quare nos non potuimus eicere eu
ama İsa elinden tutup kaldırınca, çocuk ayağa kalktı.
Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:
et ecce homo manum habens aridam et interrogabant eum dicentes si licet sabbatis curare ut accusarent eu
orada eli sakat bir adam vardı. İsayı suçlamak amacıyla kendisine, ‹‹Şabat günü bir hastayı iyileştirmek kutsal yasaya uygun mudur?›› diye sordular.
Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:
et cum sederet in montem olivarum contra templum interrogabant eum separatim petrus et iacobus et iohannes et andrea
İsa, zeytin dağında, tapınağın karşısında otururken petrus, yakup, yuhanna ve andreas özel olarak kendisine şunu sordular: ‹‹söyle bize, bu dediklerin ne zaman olacak, bütün bunların gerçekleşmek üzere olduğunu gösteren belirti ne olacak?››
Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:
iterum ergo interrogabant eum pharisaei quomodo vidisset ille autem dixit eis lutum posuit mihi super oculos et lavi et vide
bu nedenle ferisiler de adama gözlerinin nasıl açıldığını sordular. o da, ‹‹İsa gözlerime çamur sürdü, yıkandım ve şimdi görüyorum›› dedi.
Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:
interrogabant autem eum et milites dicentes quid faciemus et nos et ait illis neminem concutiatis neque calumniam faciatis et contenti estote stipendiis vestri
bazı askerler de, ‹‹ya biz ne yapalım?›› diye sordular. o da, ‹‹kaba kuvvetle ya da yalan suçlamalarla kimseden para koparmayın›› dedi, ‹‹Ücretinizle yetinin.››
Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:
interrogabant eum dic ergo sebboleth quod interpretatur spica qui respondebat tebboleth eadem littera spicam exprimere non valens statimque adprehensum iugulabant in ipso iordanis transitu et ceciderunt in illo tempore de ephraim quadraginta duo mili
o zaman onlara, ‹‹ ‹Şibbolet› deyin bakalım›› derlerdi. adamlar ‹‹sibbolet›› derdi. Çünkü ‹‹Şibbolet›› sözcüğünü doğru söyleyemezlerdi. bunun üzerine onları yakalayıp Şeria irmağının geçitlerinde öldürürlerdi. o gün efrayimlilerden kırk iki bin kişi öldürüldü.
Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality: