Trying to learn how to translate from the human translation examples.
From professional translators, enterprises, web pages and freely available translation repositories.
et mutuo loquebantur ecce somniator veni
birbirlerine, ‹‹İşte düş hastası geliyor›› dediler,
Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:
et si dormierint duo fovebuntur mutuo unus quomodo calefie
ama tek başına yatan nasıl ısınabilir?
Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:
ut contra se invicem venirent ansae et mutuo iungerentu
birinci takımın ilk perdesiyle ikinci takımın son perdesine ellişer ilmek açtı; ilmekler birbirine karşıydı.
Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:
cui ait vade pete mutuo ab omnibus vicinis tuis vasa vacua non pauc
elişa, ‹‹bütün komşularına git, ne kadar boş kapları varsa iste›› dedi,
Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:
quinque cortinae sibi iungentur mutuo et aliae quinque nexu simili coherebun
perdeler beşer beşer birbirine eklenerek iki takım perde yapılacak.
Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:
haec et ante et retro ita conveniebant sibi ut superumerale et rationale mutuo necterentu
zincirlerin öteki iki ucunu iki yuvanın üzerinden geçirerek efodun ön tarafına, omuzlukların üzerine bağladılar.
Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:
at illi vociferantes pariter et se mutuo cohortantes persecuti sunt eos cumque recessissent a civitat
kentteki bütün halk İsraillileri kovalamaya çağrıldı. ama yeşuyu kovalarken kentten uzaklaştılar.
Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:
et alii dicebant mutuo sumamus pecunias in tributa regis demusque agros nostros et vinea
bazıları ise, ‹‹krala vergi ödemek için tarlalarımızı, bağlarımızı karşılık gösterip borç para aldık›› diyordu,
Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:
dixeruntque sanguis est gladii pugnaverunt reges contra se et caesi sunt mutuo nunc perge ad praedam moa
‹‹kan bu!›› diye haykırdılar, ‹‹krallar kendi aralarında savaşıp birbirlerini öldürmüş olsalar gerek. haydi, moavlılar, yağmaya!››
Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:
e quibus quinque iunges seorsum et sex sibi mutuo copulabis ita ut sextum sagum in fronte tecti duplice
beş perde birbirine, altı perde birbirine birleştirilecek. altıncı perdeyi çadırın önünde katla.
Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:
qui egressus in occursum cognati sui adoravit et osculatus est eum salutaveruntque se mutuo verbis pacificis cumque intrasset tabernaculu
musa kayınbabasını karşılamaya çıktı, önünde eğilip onu öptü. birbirinin hatırını sorup çadıra girdiler.
Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:
dixit fratribus suis reddita est mihi pecunia en habetur in sacco et obstupefacti turbatique dixerunt mutuo quidnam est hoc quod fecit nobis deu
kardeşlerine, ‹‹paramı geri vermişler›› diye seslendi, ‹‹İşte torbamda!›› yürekleri yerinden oynadı. titreyerek birbirlerine, ‹‹tanrının bize bu yaptığı nedir?›› dediler.
Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:
accidit autem ut cum unus materiem succidisset caderet ferrum securis in aquam exclamavitque ille et ait eheu eheu eheu domine mi et hoc ipsum mutuo accepera
biri ağaç keserken balta demirini suya düşürdü. ‹‹eyvah, efendim! onu ödünç almıştım›› diye bağırdı.
Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:
hii vero iudaei qui in oppidis non muratis ac villis morabantur quartumdecimum diem mensis adar conviviorum et gaudii decreverunt ita ut exultent in eo et mittant sibi mutuo partes epularum et ciboru
taşradaki kentlerde yaşayan yahudiler işte bu nedenle adar ayının on dördüncü gününü şölen ve eğlence günü olarak kutlarlar ve birbirlerine yemek sunarlar.
Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:
dixitque aman regi asuero est populus per omnes provincias regni tui dispersus et a se mutuo separatus novis utens legibus et caerimoniis insuper et regis scita contemnens et optime nosti quod non expediat regno tuo ut insolescat per licentia
haman kral ahaşveroşa şöyle dedi: ‹‹krallığının bütün illerinde, öbür halkların arasına dağılmış, onlardan ayrı yaşayan bir halk var. yasaları bütün öbür halklarınkinden farklı; kendileri de kralın yasalarına uymazlar. onları kendi hallerine bırakmak kralın çıkarlarına uygun düşmez.
Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality: