Results for oleo translation from Latin to Turkish

sin autem de craticula sacrificium aeque simila oleo conspergetu
eğer sunu tavada pişirilmiş tahıl sunusu ise, ince un ve zeytinyağıyla yoğrulmuş olmalı.

favus enim stillans labia meretricis et nitidius oleo guttur eiu
ağzı daha yumuşaktır zeytinyağından.

et adsumpto unctionis oleo ungues tabernaculum cum vasis suis ut sanctificentu
‹‹sonra mesh yağıyla konutu ve içindeki bütün eşyaları meshederek kutsal kıl. böylece konutla takımları kutsal olacak.

si oblatio tua fuerit de sartagine similae conspersae oleo et absque ferment
eğer sunu sacda pişirilmiş tahıl sunusu ise, zeytinyağıyla yoğrulmuş mayasız ince undan yapılmalı.

et arietis erit sacrificium similae duarum decimarum quae conspersa sit oleo tertiae partis hi
‹‹ ‹koç sunarken tahıl sunusu olarak üçte bir hin zeytinyağıyla yoğrulmuş onda iki efa ince un hazırla.

aser quoque ait benedictus in filiis aser sit placens fratribus suis tinguat in oleo pedem suu
ayağını zeytinyağına batırsın.

canistrum quoque panum azymorum qui conspersi sunt oleo et lagana absque fermento uncta oleo ac libamina singuloru
tahıl sunusu ve dökmelik sunularla birlikte bir sepet mayasız ekmek, ince undan zeytinyağıyla yoğrulmuş pideler, üzerine yağ sürülmüş mayasız yufkalar.

cum autem obtuleris sacrificium coctum in clibano de simila panes scilicet absque fermento conspersos oleo et lagana azyma oleo lit
‹‹ ‹eğer fırında pişirilmiş tahıl sunusu sunuyorsan, zeytinyağıyla yoğrulmuş ince undan yapılmış mayasız pideler ya da üzerine yağ sürülmüş mayasız yufkalar olmalı.

obtulit acetabulum argenteum adpendens centum triginta siclos fialam argenteam habentem septuaginta siclos ad pondus sanctuarii utrumque plenum simila conspersa oleo in sacrificiu
getirdiği armağanlar şunlardı: 130 kutsal yerin şekeli ağırlığında gümüş bir tabak, yetmiş şekel ağırlığında gümüş bir çanak -ikisi de tahıl sunusu için zeytinyağıyla yoğrulmuş ince un doluydu-

dixitque dominus ad samuhel usquequo tu luges saul cum ego proiecerim eum ne regnet super israhel imple cornu tuum oleo et veni ut mittam te ad isai bethleemitem providi enim in filiis eius mihi rege
rab samuele, ‹‹ben saulun İsrail kralı olmasını reddettim diye sen daha ne zamana dek onun için üzüleceksin?›› dedi, ‹‹yağ boynuzunu yağla doldurup yola çık. seni beytlehemli İşayın evine gönderiyorum. Çünkü onun oğullarından birini kral seçtim.››

cum autem venisset tempus singularum per ordinem puellarum ut intrarent ad regem expletis omnibus quae ad cultum muliebrem pertinebant mensis duodecimus vertebatur ita dumtaxat ut sex menses oleo unguerentur myrtino et aliis sex quibusdam pigmentis et aromatibus uterentu
her genç kız sırası geldiğinde kral ahaşveroşun huzuruna çıkacaktı. ama kızlarla ilgili kurallar uyarınca, önce on iki ay süren güzellik bakımını tamamlaması gerekiyordu. altı ay süreyle her kıza mür yağı sürülüyor, altı ay da kremler, losyonlar uygulanıyordu.