Trying to learn how to translate from the human translation examples.
From professional translators, enterprises, web pages and freely available translation repositories.
et non poterant ad haec respondere ill
onlar buna hiçbir karşılık veremediler.
Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:
et non poterant resistere sapientiae et spiritui quo loquebatu
ama İstefanosun konuşmasındaki bilgeliğe ve ruha karşı koyamadılar.
Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:
et talibus multis parabolis loquebatur eis verbum prout poterant audir
İsa, tanrı sözünü, buna benzer birçok benzetmeyle halkın anlayabildiği ölçüde anlatırdı.
Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:
hominem quoque videntes stantem cum eis qui curatus fuerat nihil poterant contradicer
İyileştirilen adam, petrus ve yuhannayla birlikte gözleri önünde duruyordu; bunun için hiçbir karşılık veremediler.
Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:
nec poterant sacerdotes ingredi templum domini eo quod implesset maiestas domini templum domin
rabbin tapınağı onun görkemiyle dolunca kâhinler tapınağa giremediler.
Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:
et non poterant sacerdotes stare et ministrare propter nebulam impleverat enim gloria domini domum domin
bu bulut yüzünden kâhinler görevlerini sürdüremediler. Çünkü rabbin görkemi tapınağı doldurmuştu.
Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:
divites enim erant valde et simul habitare non poterant nec sustinebat eos terra peregrinationis eorum prae multitudine gregu
birlikte yaşayamayacak kadar çok malları vardı. yabancı olarak yaşadıkları bu topraklar davarlarına yetmiyordu.
Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:
ecce autem quidam inmundi super animam hominis qui non poterant facere pascha in die illo accedentes ad mosen et aaro
ancak, ölüye dokunduklarından kirli sayılan bazı kişiler o gün fısıh kurbanını kesemediler. aynı gün musayla haruna gelip
Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:
adtulit ergo ezras sacerdos legem coram multitudine virorum et mulierum cunctisque qui poterant intellegere in die prima mensis septim
yedinci ayın birinci günü kâhin ezra yasa kitabını halkın toplandığı yere getirdi. dinleyip anlayabilecek kadın erkek herkes oradaydı.
Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:
de filiis iuda per generationes et familias ac domos cognationum suarum per nomina singulorum a vicesimo anno et supra omnes qui poterant ad bella proceder
yahudanın soyundan olanlar: savaşabilecek durumda yirmi ve daha yukarı yaştakiler bağlı oldukları boy ve aileye göre adlarıyla kayda geçirildi.
Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:
calathus unus ficus bonas habebat nimis ut solent ficus esse primi temporis et calathus unus ficus habebat malas nimis quae comedi non poterant eo quod essent mala
sepetlerin birinde ilk ürüne benzer çok iyi incirler vardı; ötekindeyse çok kötü, yenmeyecek kadar çürük incirler vardı.
Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:
de filiis ioseph filiorum ephraim per generationes et familias ac domos cognationum suarum recensiti sunt per nomina singulorum a vicesimo anno et supra omnes qui poterant ad bella proceder
yusufoğullarından, efrayim soyundan olanlar: savaşabilecek durumda yirmi ve daha yukarı yaştakiler bağlı oldukları boy ve aileye göre adlarıyla kayda geçirildi.
Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:
coxeruntque farinam quam dudum conspersam de aegypto tulerant et fecerunt subcinericios panes azymos neque enim poterant fermentari cogentibus exire aegyptiis et nullam facere sinentibus moram nec pulmenti quicquam occurrerant praeparar
mısırdan getirdikleri hamurla mayasız pide pişirdiler. maya yoktu. Çünkü mısırdan kovulmuşlar, kendilerine azık hazırlayacak zaman bulamamışlardı.
Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:
accitisque scribis et librariis regis erat autem tempus tertii mensis qui appellatur siban vicesima et tertia illius die scriptae sunt epistulae ut mardocheus voluerat ad iudaeos et ad principes procuratoresque et iudices qui centum viginti septem provinciis ab india usque aethiopiam praesidebant provinciae atque provinciae populo et populo iuxta linguas et litteras suas et iudaeis ut legere poterant et audir
bunun üzerine üçüncü ay olan sivan ayının yirmi üçüncü günü kralın yazmanları çağrıldı. mordekayın buyurduğu her şey, hoddudan kûşa dek uzanan bölgedeki yüz yirmi yedi ilde yaşayan yahudilere, satraplara, vali ve önderlere yazıldı. her il için kendi işaretleri, her halk için kendi dili kullanıldı. yahudilere de kendi alfabelerinde ve kendi dillerinde yazıldı.
Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality: