Results for quid est? est autem virtus non translation from Latin to Turkish

quid est verum
lo que es verdad

est autem haec parabola semen est verbum de
‹‹benzetmenin anlamı şudur: tohum tanrının sözüdür.

sit autem sermo vester est est non non quod autem his abundantius est a malo es
‹evet›iniz evet, ‹hayır›ınız hayır olsun. bundan fazlası Şeytandandır.››

factum est autem verbum domini ad samuhel dicen
rab samuele şöyle seslendi:

egressa est autem statio philisthim ut transcenderet in machma
o sırada filistliler'in bir kolu mikmas geçidi'ne çıkmıştı.

corrupta est autem terra coram deo et repleta est iniquitat
tanrının gözünde yeryüzü bozulmuş, zorbalıkla dolmuştu.

non est autem scriptum tantum propter ipsum quia reputatum est ill
‹‹aklanmış sayıldı›› sözü, yalnız onun için değil, aklanmış sayılacak olan bizler -rabbimiz İsayı ölümden dirilten tanrıya iman eden bizler- için de yazıldı.

dictum est autem quicumque dimiserit uxorem suam det illi libellum repudi
‹‹ ‹kim karısını boşarsa ona boşanma belgesi versin› denmiştir.

apertum est autem ilico os eius et lingua eius et loquebatur benedicens deu
o anda zekeriyanın ağzı açıldı, dili çözüldü. tanrıyı överek konuşmaya başladı.

conpletus est autem murus vicesimo quinto die mensis elul quinquaginta duobus diebu
surların onarımı elli iki günde, yirmi beş elulda bitti.

factum est autem in sequenti die descendentibus illis de monte occurrit illi turba mult
ertesi gün dağdan indikleri zaman, İsayı büyük bir kalabalık karşıladı.

est autem hierosolymis super probatica piscina quae cognominatur hebraice bethsaida quinque porticus haben
yeruşalimde koyun kapısı yanında, İbranicede beytesta denilen beş eyvanlı bir havuz vardır.

at ille intuens eum timore correptus dixit quid est domine dixit autem illi orationes tuae et elemosynae tuae ascenderunt in memoriam in conspectu de
kornelius korku içinde gözlerini ona dikti, ‹‹ne var, efendim?›› dedi. melek ona şöyle dedi: ‹‹duaların ve sadakaların anılmak üzere tanrı katına ulaştı.

dicebant ergo quid est hoc quod dicit modicum nescimus quid loquitu
onun için, ‹‹bu ‹kısa süre› dediği nedir? söylediklerini anlamıyoruz›› deyip durdular.

dixit ergo ad eum quid est hoc quod tenes in manu tua respondit virg
rab, ‹‹elinde ne var?›› diye sordu. musa, ‹‹değnek›› diye yanıtladı.

domine quid est homo quia innotuisti ei aut filius hominis quia reputas eu
beni karanlıklarda oturtuyor.

quod autem ascendit quid est nisi quia et descendit primum in inferiores partes terra
Şimdi bu ‹‹çıktı›› sözcüğü, mesih önce aşağılara, yeryüzüne indi demek değil de nedir?

dixerunt ergo ex discipulis eius ad invicem quid est hoc quod dicit nobis modicum et non videbitis me et iterum modicum et videbitis me et quia vado ad patre
Öğrencilerinden bazıları birbirlerine, ‹‹ne demek istiyor?›› diye sordular. ‹‹ ‹kısa süre sonra beni görmeyeceksiniz; yine kısa süre sonra beni göreceksiniz› diyor. ayrıca, ‹Çünkü babaya gidiyorum› diyor.››

et ait ad illos quid est quod me quaerebatis nesciebatis quia in his quae patris mei sunt oportet me ess
o da onlara, ‹‹beni niçin arayıp durdunuz?›› dedi. ‹‹babamın evinde bulunmam gerektiğini bilmiyor muydunuz?››

adprehendens autem tribunus manum illius secessit cum eo seorsum et interrogavit illum quid est quod habes indicare mih
komutan, genci elinden tutup bir yana çekti. ‹‹bana bildirmek istediğin nedir?›› diye sordu.