Results for veritas veritatis et omnia veritas translation from Latin to Turkish

altare holocausti et omnia vasa eiu
yakmalık sunu sunağıyla takımlarını meshet, sunağı kutsal kıl. sunak çok kutsal olacak.

descendit moses ad populum et omnia narravit ei
bunun üzerine musa aşağı inip durumu halka anlattı.

et holocausti et omnia vasa eorum labium cum basi su
yakmalık sunu sunağıyla takımlarını, kazanla kazan ayaklığını,

et omnia cornua peccatorum confringam et exaltabuntur cornua iust
Çıkar sağ elini bağrından, yok et onları!

etiam tabernaculum et omnia vasa ministerii sanguine similiter aspersi
aynı biçimde çadırın ve tapınmada kullanılan bütün eşyaların üzerine kan serpti.

et omnia quae libri huius qui vocatur hester historia continentu
purim'e ilişkin bu düzenlemeler ester'in buyruğuyla onaylandı ve kayda geçirildi.

at ipse dixit illi fili tu semper mecum es et omnia mea tua sun
‹‹babası ona, ‹oğlum, sen her zaman yanımdasın, neyim varsa senindir› dedi.

pretiosior est cunctis opibus et omnia quae desiderantur huic non valent conparar
dileyeceğin hiçbir şey onunla kıyaslanamaz.

et omnia quae possederat in terra chanaan venitque in aegyptum cum omni semine su
yakup, bütün ailesini -oğullarını, kızlarını, torunlarını- hayvanlarını ve kenan ülkesinde kazandığı malları yanına alarak mısıra gitti.

at paulus non insanio inquit optime feste sed veritatis et sobrietatis verba eloquo
pavlus, ‹‹sayın festus›› dedi, ‹‹ben çıldırmış değilim. gerçek ve akla uygun sözler söylüyorum.

et omnia paene in sanguine mundantur secundum legem et sine sanguinis fusione non fit remissi
nitekim kutsal yasa uyarınca hemen her şey kanla temiz kılınır, kan dökülmeden bağışlama olmaz.

ascendit ergo abram de aegypto ipse et uxor eius et omnia quae habebat et loth cum eo ad australem plaga
avram, karısı ve sahip olduğu her şeyle birlikte mısırdan ayrılıp negeve doğru gitti. lut da onunla birlikteydi.

audite haec principes domus iacob et iudices domus israhel qui abominamini iudicium et omnia recta pervertiti
ve İsrail halkının yöneticileri, iyi dinleyin:

cum autem non haberet unde redderet iussit eum dominus venundari et uxorem eius et filios et omnia quae habebat et redd
kölenin ödeme gücü olmadığından efendisi onun, karısının, çocuklarının ve bütün malının satılıp borcun ödenmesini buyurdu.

ascendens autem quasi tempestas venies et quasi nubes ut operias terram tu et omnia agmina tua et populi multi tecu
sen, bütün askerlerin ve seninle olan birçok ulus çıkıp kasırga gibi geleceksiniz; ülkeyi kaplayan bulut gibi olacaksınız.

conplevitque salomon domum domini et domum regis et omnia quae disposuerat in corde suo ut faceret in domo domini et in domo sua et prosperatus es
süleyman rabbin tapınağını, sarayı ve rabbin tapınağıyla kendi sarayında yapmayı istediği bütün işleri başarıyla bitirince,

domus sanctificationis nostrae et gloriae nostrae ubi laudaverunt te patres nostri facta est in exustionem ignis et omnia desiderabilia nostra versa sunt in ruina
değer verdiğimiz her yer yıkıntıya döndü.

et respondit samuhel sauli dicens ego sum videns ascende ante me in excelsum ut comedatis mecum hodie et dimittam te mane et omnia quae sunt in corde tuo indicabo tib
samuel, ‹‹bilici benim›› diye yanıtladı, ‹‹Önümden tapınma yerine çıkın. bugün benimle birlikte yemek yiyeceksiniz. yarın sabah düşündüğün her şeyi sana bildirip seni geri gönderirim.

torcular calcavi solus et de gentibus non est vir mecum calcavi eos in furore meo et conculcavi eos in ira mea et aspersus est sanguis eorum super vestimenta mea et omnia indumenta mea inquinav
kanları giysilerime sıçradı, bütün elbisemi kirletti.