From professional translators, enterprises, web pages and freely available translation repositories.
• zasoby odnawialne i niemożliwe do wyczerpania – wiatr, fale, itp.
• yenilenemez ve tükenebilir kaynaklar – fosil yakıtlar, metaller vb.;• yenilenebilir ama tükenebilir kaynaklar – balık rezervleri, su, toprak vb.;• yenilenebilir ve tükenmez kaynaklar – rüzgâr, dalga vb.
a salomonowi podporządkowaliśmy wiatr. ten poranny dął przez miesiąc i ten wieczorny dął przez miesiąc.
süleyman'a da, sabah gidişi bir ay(lık mesafe), akşam dönüşü bir ay(lık mesafe) olan rüzgarı boyun eğdirdik ve onun için katran (petrol) kaynağını da akıttık.
a salomonowi - wiatr gwałtownie wiejący, który płynie na jego rozkaz ku ziemi, której pobłogosławiliśmy.
süleyman'ın emrine de kasırga (gibi esen) rüzgarı verdik; onun emriyle içinde bereketler yarattığımız yere doğru eserdi.