Results for front translation from Romanian to Turkish

front
ön

incărcare pictograme... front
küçük resimler yükleniyor... front

permanent( large front) cover of an album
sonsuz( large front) cover of an album

ngo-ul recomandă combaterea corupţiei pe un front mai amplu.
stk, yolsuzlukla geniş bir cephede mücadele edilmesini tavsiye ediyor.

guvernul nu a prezentat un front unit la începerea tratativelor cu fmi.
hükümet, imf ile görüşmelere başladığında tam görüş birliği içinde olamadı.

primul ministru albanez fatos nano a cerut crearea unui front comun.
arnavutluk başbakanı fatos nano da ortak cephe oluşturulması yönünde çağrıda bulundu.

deşi partidele au reuşit să formeze un front unit, efortul nu a dat roade.
partiler birleşik bir cephe oluşturmada başarılı olsa da, bu çabalar karşılığını vermedi.

cei patru fac front comun, în ciuda faptului că au fost inamici în conflict.
grup, ihtilaf sırasında düşman olmasına karşın birlikte yürüyor.

crearea unui front unit în ţările din balcanii de vest a fost un subiect major de discuţie.
batı balkan ülkeleri arasında birleşik bir cephe kurulması görüşmelerin başlıca konuları arasında yer aldı.

folosirea bazelor turcesti va permite deschiderea unui al doilea front, nordic, impotriva irakului.
türkiye'deki üslerin kullanılması irak'a karşı kuzeyden, ikinci bir cephenin açılmasına olanak sağlayacak.

iniţial, opoziţia a prezentat un front unit, cerând revizuirea deciziei guvernului cu privire la recunoaştere.
başlangıçta muhalefet hükümetin tanıma kararını geri almasını talep eden birleşik bir cephe ortaya koymuştu.

liderii intenţionează să constituie un front unit având în vedere că organizaţia teroristă pkk a trecut la o strategie mai violentă.
pkk terör örgütünün daha saldırgan bir stratejiye geçmesiyle liderler birleşmiş bir cephe oluşturmaya çalışıyorlar.

el a adăugat că teroriştii reprezintă o ameninţare pentru toate ţările din lume, fiind necesară formarea unui front unit împotriva terorismului.
başbakan, teröristlerin dünyadaki her ülke için tehdit oluşturduğunu ve bunun da teröre karşı birlikte cephe oluşturmayı gerekli kıldığını belirti.

macedonia nu poate fi destabilizata si acest front nu poate sa-sim indeplineasca scopurile prin aripa sa militara -- ana.
makedonya istikrarsızlığa sürüklenemez ve bu cephe askerî kanadı - aua - ile amaçlarına ulaşamaz.

partidele de opoziţie speraseră să iasă învingătoare în alegerile locale, după ce s-au unit în cele din urmă pentru a forma un front unit.
muhalefet partileri, birleşik bir cephe için nihayet bir araya gelmeleri sonrasında yerel seçimlerde bir atılım umut etmişlerdi.

potrivit profesorului yasin aktay de la universitatea selcuk, ankara ezită să ofere sprijin activ acestor grupuri de opoziţie deoarece nu există un front unanim care cere demisia lui gaddafi.
selçuk Üniversitesi'nden profesör yasin aktay'a göre, kaddafi'nin istifasını talep eden tümüyle birleşik bir cephe bulunmadığı için, ankara bu tür muhalefet gruplarına aktif destek verme konusunda tereddüt ediyor.

the murder weapon was retrieved a short time later. djindjic, 50, was gunned down by sniper fire as he stepped out of his car in front of his office in belgrade.
cinayet silahı ise kısa bir süre sonra ele geçirildi. 50 yaşındaki cinciç, belgrad'daki ofisinin önünde arabasından çıktığı sırada bir keskin nişancı tarafından vuruldu.

partidul de guvernământ vmro, aliatul acestuia, partidul democrat al albanezilor, şi social-democraţii de opoziţie au prezentat un front unit în această problemă.
İktidardaki vmro partisi, müttefiki arnavut demokrat partisi ve muhalefetteki sosyal demokratlar konuyla ilgili ortak bir tutum sergilediler.

djindjic a fost un filosof profesionist devenit politician, un socialist care a susţinut reformele de piaţă liberă şi un reformist pro-occidental care totuşi a făcut front comun cu cineva ca radovan karadzic.
cinciç, sonradan politika kulvarına geçen profesyonel bir felsefeci, serbest piyasa reformundan yana bir sosyalist ve batı yanlısı olduğu halde yine de radovan karadziç gibilerle ortak bir hedef doğrultusunda birleşen bir reformcuydu.

in alta ordine de idei, tot miercuri tribunalul local din skopie a revocat mandatele de arestare emise pe numele liderului fostului front national pentru eliberare, ali ahmeti, si a altor 34 persoane banuite de implicare in conflictul de anul trecut.
Öte yandan Çarşamba günü Üsküp bölge mahkemesi eski ulusal kurtuluş ordusu lideri ali ahmeti ve 34 kişi hakkında geçen yılki olaylardan ötürü çıkartılan yakalama emirlerini kaldırdı.