Results for elementom translation from Serbian to Turkish

"cipela" je pop melodija sa elementom srpskih etno zvukova.
"the shoe", sırp etnik tınılarınıda içeren bir pop şarkısı.

mehanizam zaštite svedoka smatra se ključnim elementom pravosudnih reformi vezanih za ratne zločine i organizovanih kriminal.
tanık koruma mekanizması savaş suçları ve organize suçla ilgili yargı reformlarının kilit bir unsuru kabul ediliyor.

on je unapređivanje saradnje nazvao �značajnim elementom međunarodnih obaveza srbije i crne gore�.
powell gelişen işbirliğini "sırbistan ve karadağ'ın uluslararası yükümlülükleri açısından önemli bir etmen" olarak niteledi.

svi oni koji su do sada odgovarali za prekršaje i krivična dela sa elementom nasilja naći će se u toj bazi podataka“, rekao je kuribak.
kuribak, "5 mayıs itibarıyla, fanatikleri kaydetmeye başladık. bugüne kadar şiddetle ilgili cürüm ve suç işlemiş olan herkes bu veritabanına alınacak." dedi.

obrazovanje u oblasti odnosa sa javnošću takođe se smatra ključnim elementom za podsticanje turizma -- što je prioritetna oblast za crnu goru, izjavio je ministar turizma predrag nenezić.
turizm bakanı predrag neneziç'e göre halkla ilişkiler eğitimi, karadağ'ın öncelikli alanlarından biri olan turizmi geliştirmenin önemli bir anahtarı olarak görülüyor.

ministar odbrane pandeli majko, koji je potpisao sporazum u ime albanske vlade, nazvao ga je «dodatnim elementom za bezbednost na balkanu».
anlaşmayı arnavut hükümeti adına imzalayan savunma bakanı pandeli majko, bunu "balkanlar'da güvenliğin ilave bir unsuru" olarak nitelendirdi.

„[tako] će se onemogućiti ilegalna emigracija, sa dodatnim pozitivnim elementom privlačenja bosanskih eksperata da se vrate kući iz zapadne evrope“, rekao je Čuljević za setimes.
setimes'a konuşan culjeviç, "yasadışı göçü önleyecek, ayrıca bosnalı uzmanları batı avrupa'dan vatanlarına dönmeye teşvik etmesi de önemli bir artı." dedi.

ana pekmezi, studentkinja arhitekture na univerzitetu u tirani, kaže da nosi pravoslavni krst još od kada je bila u srednjoj školi. „to sam uvek smatrala delom svoje garderobe, a ne simbolom verske posvećenosti i ključnim elementom svog identiteta“, kaže ona za setimes.
tiran Üniversitesi'nde mimarlık okuyan ana pekmezi, ortaokuldan bu yana boynunda ortodoks haçı taşıdığını söylüyor. setimes'a konuşan pekmezi, "ben bunu bir dini bağlılık simgesi veya kimliğimin önemli bir unsuru olarak değil, her zaman kıyafetimin bir parçası olarak gördüm." diyor.