Results for glave translation from Serbian to Turkish

i dlaka s glave vaše neæe poginuti.
ne var ki, başınızdaki saçlardan bir tel bile yok olmayacaktır.

nivo obrazovanja glave porodice predstavlja ključni faktor.
aile reisinin eğitim durumu da önemli bir faktör.

dodje mi voda svrh glave; rekoh: pogiboh!
sular başımdan aştı, ‹‹tükendim›› dedim.

on je primljen u bolnicu sa povredama glave i ruke.
panciç başından ve kolundan yaralanarak hastaneye kaldırıldı.

većina ih je umrla na licu mesta od povreda glave.
doktorlar çoğu öğrencinin başlarına aldıkları darbelerle can verdiğini belirtti.

pade venac s glave naše; teško nama, što zgrešismo!
Çünkü günah işledik.

svukao je s mene slavu moju i skinuo venac s glave moje.
başımdaki tacı kaldırdı.

eda li može izvor iz jedne glave toèiti slatko i gorko?
bir pınar aynı gözden tatlı ve acı su akıtır mı?

ako mu spreda opadne kosa s glave, pola je æelav, i èist je.
saçının önü dökülmüşse alnı açılmış demektir. temiz sayılır.

sa brojnim povredama glave i grudnog koša, taton je preminuo u utorak.
başından ve göğsünden yaralar alan taton salı günü yaşamını kaybetti.

model samuelove glave baziran je na njegovoj lobanji, koja je nedavno otkrivena.
samuel'in başının maketi, geçtiğimiz günlerde ortaya çıkarılan kafatası esas alınarak yapıldı.

ona je poginula na licu mesta, dok je druga osoba u automobilu pretrpela povrede glave.
sporcu hemen hayatını kaybederken, araçtaki diğer kişi başından yaralandı.

vladimir denović pretrpeo je teške povrede glave i grudnog koša, saopštili su njegovi lekari.
doktorların açıklamasına göre, vladimir denoviç adlı vatandaş başından ve göğsünden ağır yaralandı.

i glave svoje da ne briju, a ni kose da ne ostavljaju, nego neka strižu glave svoje.
‹‹ ‹kâhinler başlarını tıraş etmeyecek, saçlarını uzatmayacaklar. ancak saçlarını kesip düzeltecekler.

govorila bi nam 'glave gore, morate da se setite čije ste ćerke…“, kaže klara.
bize "başınız öne eğilmesin, kimin kızı olduğunuzu unutmayın .." derdi," diyor.

"imali smo zadatak da štitimo mladića od kriminalaca i lovaca na glave", izjavio je on.
puhalo, "mladiç'i suçlulardan ve ödül avcılarından korumakla görevlendirildik." dedi.

to je samo nešto više od četvrtine u odnosu na limit za bojeve glave od 6.000 koji je bio određen prvim sporazumom start.
bu, start anlaşmasının ilk halinde konan 6000 savaş başlığı limitinin dörtte birinin biraz fazlasına eşit.

u junu ove godine istraživački novinar dušan miljuš iz dnevnika jutarnji list napadnut je iz zasede ispred svog doma i prebačen u bolnicu sa povredama glave i polomljenom rukom.
haziran ayında saldırganlar jutarnji list gazetesine bağlı araştırmacı gazeteci dusan miljus'u evinin önünde pusuya düşürerek beyin sarsıntısı ve kırık bir kolla hastanelik ettiler.

on je takođe rekao da je elkatmis prevideo činjenicu da su pobunjenici kao što su oni u faludži u poslednjih nekoliko meseci oteli nekoliko turskih vozača kamiona i odsekli im glave.
diplomat ayrıca, elkatmış'ın felluce'dekiler gibi asilerin son aylarda çok sayıda türk kamyon şoförünü kaçırıp başlarını vurduğu gerçeğini gözardı ettiğini de söyledi.

deset godina kasnije, scena ispred gradske skupštine bila je živopisna, dok su se beli golubovi vinuli u nebo, a konfete padale na glave 202 novovenčana para.
bundan bir yıl sonra, havada uçuşan beyaz güvercinler ve 202 yeni evli çiftin başlarından aşağı yağan konfetilerle belediye binası önünde yine pitoresk bir manzara hakimdi.