Results for spoticanja translation from Serbian to Turkish

pitanje imena makedonije još uvek kamen spoticanja
makedonya'nın isim anlaşmazlığı hâlâ engel teşkil ediyor

teritorijalna organizacija države najveći je kamen spoticanja.
bu yolda hükümetin önündeki en büyük engeliyse, devletin toprak düzeni oluşturuyor.

glavni kamen spoticanja i dalje je reforma policije.
polis reformu en büyük engel olmayı sürdürüyor.

međutim, veličina predviđenih zaštićenih zona ostaje kamen spoticanja.
ancak, öngörülen koruma alanlarının büyüklüğü tartışma konusu olmayı sürdürüyor.

za zajedničku zastavu nije se očekivalo da će predstavljati kamen spoticanja.
ortak bayrağın büyük sorun yaratması beklenmiyordu.

glavni kamen spoticanja za srbiju je spor sa hrvatskom oko duvanske industrije.
sırbistan'ın ana itiraz noktası hırvatistan ile tütün sanayii konusunda girdiği anlşamazlıkla ilgili.

ti si izbavio dušu moju od smrti, oko moje od suza, nogu moju od spoticanja.
ayaklarımı sürçmekten kurtardın.

analitičari navode da kamen spoticanja i dalje mogu biti odnosi srbije i kosova.
analistler, sırbistan ile kosova arasındaki ilişkilerin engel olarak kalmaya devam edebileceği görüşünde.

stranački izvori kažu da je glavni kamen spoticanja bila raspodela mesta u budućem parlamentu.
parti kaynakları, ana anlaşmazlık noktasının kurulacak mecliste sandalyelerin dağılımı olduğunu söylediler.

kamen spoticanja bilo je pitanje pod kojim imenom će se kosovo pojavljivati na regionalnim sastancima.
müzakerelerin takıldığı konu, kosova'nın bölgesel toplantılara hangi isim altında katılacağıydı.

decentralizacija kosova je najveći kamen spoticanja sa kojim je proces određivanja statusa morao da se suoči.
kosova'nın ademi merkeziyeti, statü sürecinin karşılaşmak zorunda olduğu en büyük engel.

drugi lideri su se složili da je to pitanje glavni kamen spoticanja kada su u pitanju inače unapređeni odnosi.
diğer liderler, sorunun bunun dışında gelişen ilişkilerde büyük bir engel olduğu konusunda anlaştılar.

zato da ne osudjujemo više jedan drugog, nego mesto toga ovo gledajte da ne postavljate bratu spoticanja ili sablazni.
onun için, artık birbirimizi yargılamayalım. bunun yerine, hiçbir kardeşin yoluna sürçme ya da tökezleme taşı koymamaya kararlı olun.

glavni kamen spoticanja bilo je mesto ministra unutrašnjih poslova, koje će preuzeti bivši sudija vrhovnog suda milan filipović.
İki parti arasındaki pazarlık sırasında en fazla çekişme - sonunda eski anayasa mahkemesi yargıcı milan filipoviç'e verilen - İçişleri bakanlığı görevi konusunda yaşandı.

dalji opstanak kancelarije visokog predstavnika (ohr) je još jedan veliki kamen spoticanja na putu pridruživanja bih.
yüksek temsilciler dairesi'nin (ytd) varlığını sürdürmesi de bh'nin üyelik yolunda diğer bir engel oluşturuyor.

nesuglasice oko nekoliko malih sela i linije morske granice između te dve jadranske zemlje postao je veliki kamen spoticanja za napredak hrvatske u pridruživanju eu.
İki adriyatik ülkesi arasındaki çok sayıda küçük kasaba ve deniz sınırı çizgisiyle ilgili anlaşmazlık, hırvatistan'ın ab üyelik sürecindeki ilerlemesine önemli bir engel teşkil ediyor.

eu je više puta ukazivala na neuspeh turske u ispunjavanju takozvanih političkih kriterijuma iz kopenhagena za učlanjenje u uniju, kao na kamen spoticanja na njenom putu ka pridruživanju.
ab sürekli olarak, katılım yolundaki en büyük engel olarak türkiye'nin birliğe üyelik için gerekli kopenhag siyasi kriterlerini karşılayamamasını gösteriyor.

mada se sarajevo prvobitno protivilo planu, sada je postignut sporazum o ključnoj tački spoticanja, čime je sprečen potencijalno ozbiljan spor između tih bivših jugoslovenskih republika.
saraybosna plana başta karşı çıkmasına rağmen, önemli bir anlaşmazlık noktası üzerinde uzlaşma sağlanarak iki eski yugoslav cumhuriyeti arasında çıkabilecek potansiyel açıdan önemli bir sürtüşme önlendi.

imajući u vidu koliko je drzavama članicama unije trebalo da se dogovore o povelji, analitičari sumnjaju da su vlasti sposobne da taj rok ispostuju. teritorijalna organizacija drzave najveći je kamen spoticanja.
Üye ülkelerin tüzük üzerinde anlaşmaya varmalarının ne kadar uzun süre aldığını dikkate alan yorumcular, yetkililerin bu son tarihe yetişip yetişemeyeceklerinden şüphe duyuyorlar. bu yolda hükümetin önündeki en büyük engeliyse, devletin toprak düzeni oluşturuyor.

glavni kamen spoticanja bilo je, između ostalog, i pitanje teritorijalnih ustupaka, baš kao i povratak grka, raseljenih posle turske vojne invazije 1974. godine.
toprak meseleleri, 1974'teki askerî işgalle yerlerinden edilen rumlar'ın yeniden evlerine dönmesi konusu ile birlikte, temel anlaşmazlık noktalarından birini oluşturdu.