Results for vladati translation from Serbian to Turkish

«u makedoniji će zakon ili vladati ili neće vladati.
makedon İstihbarat dairesince kaydedilen sözlerinde cumhurbaşkanı, "hukuk makedonya'yı ya yönetecek ya da yönetmeyecek.

evo, car æe carovati pravo i knezovi æe vladati po pravdi.
Önderler adaletle yönetecek.

duša æe njegova u dobru poèivati, i seme æe njegovo vladati zemljom.
soyu ülkeyi sahiplenecek.

može li vladati onaj koji mrzi na pravdu? hoæeš li osuditi onog koji je najpravedniji?
adil ve güçlü olanı suçlayacak mısın?

jer šta ima mudri više nego bezumni? Šta li siromah, koji se ume vladati medju živima?
yoksul başkasına nasıl davranacağını bilmekle ne yarar sağlar?

on je dva puta izjavio da je za kosovo važnije da postane mesto gde će vladati zakon nego da se toliko brine o svom statusu.
kendisi, kosova'da hukukun üstünlüğünün sağlanmasının, bağımsızlık statüsü kazanmaktan çok daha önemli bir mesele olduğunu iki kez söylemişti.

asad gaši, analitičar sa balkanskog političkog instituta-ipol, se slaže. „važno je vladati situacijom.
balkan politika enstitüsü-pol'e bağlı analist asad gaşi de aynı fikirde.

nijedna koalicija ili stranka koja je učestvovala na parlamentarnim izborima nije osvojila većinu da bi mogla vladati sama i čini se da se rumunija kreće ka nesložnom parlamentu.
parlamento seçimlerine katılan hiçbir koalisyon ve parti tek başına hükümeti kurmaya yetecek kadar oy toplayamadı. romanya bol sürtüşmeli bir meclise gidiyor gibi görünüyor.

i kad samuilo ugleda saula, reèe mu gospod: eto èoveka za kog ti rekoh; taj æe vladati mojim narodom.
samuel saulu görünce, rab, ‹‹İşte sana sözünü ettiğim adam!›› dedi, ‹‹halkıma o önderlik edecek.››

a nakon tebe nastaæe drugo carstvo, manje od tvog; a potom treæe carstvo, bronzano, koje æe vladati po svoj zemlji.
senden sonra senden daha aşağı durumda başka bir krallık çıkacak. sonra bütün dünyada egemenlik sürecek tunçtan üçüncü bir krallık çıkacak.

premijer nikola gruevski dobio je novi mandat, ali će vladati sa manjom snagom u parlamentu. [tomislav georgiev/setimes]
başbakan nikola gruevski görevde yeni bir dönem kazansa da, parlamentodaki gücü zayıflamış şekilde iktidar olacak. [tomislav georgiev/setimes]

jer æe on sagraditi crkvu gospodnju, i nosiæe slavu, i sedeæe i vladati na svom prestolu, i biæe sveštenik na prestolu svom, i savet mirni biæe medju obema.
evet, rabbin tapınağını kuracak olan odur. görkemle kuşanacak, tahtında oturup egemenlik sürecek. tahtında oturan kâhin olacak. İkisi arasında tam bir uyum olacak.›

prvi veliki test za novog predsednika je formiranje nove vlade, s obzirom da ni psd, koja je osvojila većinu glasova na parlamentarnim izborima 28. novembra, ni savez pnl i pd nemaju većinu da bi mogli vladati sami.
yeni cumhurbaşkanını bekleyen ilk sınav yeni hükümeti kurmak olacak; zira ne 28 kasım parlamento seçimlerinde en fazla oyu kazanan psd, ne de pnl-pd ittifakı tek başına hükümeti kurmaya yetecek çoğunluğa sahip değil.

„zbog upotrebe interneta, literature na stranim jezicima i slabe ponude prevedenog materijala u bibliotekama zbog skupog prevoda ili drugih razloga, neophodno je dobro vladati barem jednim stranim jezikom.“
"İnternet kullanımı, yabancı dilde edebiyat ve çeviri ve diğer nedenlerden ötürü çevrilmiş metinler açısından zayıf kütüphaneler, en az bir yabancı dilde çalışma bilgisine sahip olmayı gerekli kılıyor."

«to je bilo delo male grupe ljudi koja je imala sopstveni plan za kosovo», izjavio je holkeri, a prenosi koha ditore. «njihov plan odnosi se na kosovo u kojem mogu vladati putem nasilja i zastrašivanja, držeći sve ljude na kosovu kao taoce svojih ciljeva.
holkeri'nin koha ditore gazetesinde yayınlanan "bu, kosova için kendi görüşlerine sahip küçük bir grup insanın işiydi," sözleri şöyle devam ediyor: "onların görüşü, bütün kosova halkını ellerinde rehin tutarak şiddet ve dayatmayla yönetecekleri bir kosova şeklinde.