From professional translators, enterprises, web pages and freely available translation repositories.
pues, ¿por qué tengo yo que juzgar a los que están afuera? ¿no juzgáis a los que están adentro
İnanlılar topluluğunun dışındakileri yargılamaya benim ne hakkım var? sizin de yargılamanız gereken kişiler topluluğun içindekiler değil mi?
delante de las cámaras, hacia la parte de adentro, había un corredor de 10 codos de ancho y de 100 de largo; y sus puertas daban hacia el norte
odaların önünde genişliği on arşın, uzunluğu yüz arşın olan bir iç koridor vardı. kapıları kuzeye bakıyordu.
al fondo del templo hizo un compartimento de 20 codos, con tablas de cedro desde el suelo hasta las vigas. y adentro le dispuso el santuario interior, es decir, el lugar santísimo
en kutsal yer olarak adlandırılan iç oda, tapınağın arka bölümünde yapıldı. tabandan tavana kadar sedir tahtasından oluşan bir duvarla öbür bölümlerden ayrıldı. bu bölümün uzunluğu yirmi arşındı.
pero tú y tus hijos contigo cumpliréis con vuestro sacerdocio en todo asunto relacionado con el altar, y serviréis del velo adentro. yo os entrego vuestro sacerdocio como servicio y obsequio, pero el extraño que se acerque será muerto.
ama sunaktaki ve perdenin ötesindeki kâhinlik görevini sen ve oğulların üstleneceksiniz. kâhinlik görevini size armağan olarak veriyorum. sizden başka kutsal yere kim yaklaşırsa öldürülecektir.››
en respuesta a la ola de calor, el gobierno del estado de andhra pradesh lanzó una campaña para alentar a sus habitantes a permanecer puertas adentro, consumir mucha agua, usar sombrilla y mantener la cabeza y el cuerpo cubierto para evitar la insolación.
sıcak hava dalgasıyla ilgili, andrha pradesh eyalet yönetimi, halka evlerinden çıkmamaları, bol su tüketmeleri, güneş çarpmasından korunmak için şemsiye kullanmaları ve başları ile vücutlarını örtmelerini öneren bir kampanya oluşturdu.
aunque el llamado tuvo como resultado atraer a más personas a la protesta, hubo quienes cuestionaron el apoyo de al-sadr, señalando su rol político como líder del partido político movimiento sadrista, y se preguntaron por qué no está cambiando el sistema político desde adentro.
yapılan çağrı protestolara daha çok insanın katılmasına yol açsa da, bazıları el-sadr'in politik parti olan "sadrci hareketi"nin lideri oluşunu belirterek desteğini ve politik sistemi neden tersyüz etmiyor olduğunu sorguladılar.