Trying to learn how to translate from the human translation examples.
From professional translators, enterprises, web pages and freely available translation repositories.
¿crees que la mayoría oyen o entienden?
onların çoğunun gerçekten işittiklerini yahut anladıklarını mı sanıyorsun?
Last Update: 2014-07-03
Usage Frequency: 1
Quality:
han sido sellados sus corazones, así que no entienden.
kalbleri kapanmıştır, bu yüzden anlamazlar.
Last Update: 2014-07-03
Usage Frequency: 1
Quality:
¿crees que la mayoría oyen o entienden? no son sino como rebaños.
yoksa sen onlardan çoğunun söz dinlediğini, yahut aklını çalıştırdığını mı sanıyorsun?doğrusu onlar yolu şaşırmada davarlar gibi, hatta daha da şaşkındırlar.
Last Update: 2014-07-03
Usage Frequency: 1
Quality:
los hombres malos no entienden el derecho, pero los que buscan a jehovah lo entienden todo
rabbe yönelenlerse her yönüyle anlar.
Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:
prefieren quedarse con las mujeres dejadas detrás. han sido sellados sus corazones, así que no entienden.
geride kalan kadınlarla beraber olmaya razı oldular, onların kalplerine mühür vuruldu. bu yüzden onlar anlamazlar.
Last Update: 2014-07-03
Usage Frequency: 1
Quality:
por esto les hablo por parábolas; porque viendo no ven, y oyendo no oyen, ni tampoco entienden
onlara benzetmelerle konuşmamın nedeni budur. Çünkü, ‹gördükleri halde görmezler, duydukları halde duymaz ve anlamazlar.›
Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:
porque primero creyeron y, luego, han descreído. sus corazones han sido sellados, así que no entienden.
(bu davranışlarının) sebebi şudur: İnandılar, sonra inkar ettiler, bu yüzden kalblerinin üzeri mühürlendi, artık onlar anlamazlar.
Last Update: 2014-07-03
Usage Frequency: 1
Quality:
no conocen ni entienden; porque sus ojos están tapados para no ver; también su corazón, para no comprender
görmez, anlamazlar.
Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:
"ellos no saben ni entienden; andan en tinieblas. ¡todos los cimientos de la tierra son conmovidos
karanlıkta dolaşıyorlar. yeryüzünün temelleri sarsılıyor.
Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:
Warning: Contains invisible HTML formatting
pero éstos, maldiciendo lo que no entienden, como animales irracionales que por naturaleza han sido creados para presa y destrucción, también perecerán en su perdición
ama anlamadıkları konularda sövüp sayan bu kişiler, içgüdüleriyle yaşayan, yakalanıp boğazlanmak üzere doğan, akıldan yoksun hayvanlar gibidir. hayvanlar gibi onlar da yıkıma uğrayacaklar.
Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:
más bien, te has levantado contra el señor de los cielos y has hecho traer a tu presencia los utensilios de su templo. en ellos habéis bebido vino tú, tus nobles, tus mujeres y tus concubinas. además de esto, has alabado a los dioses de plata, de oro, de bronce, de hierro, de madera y de piedra, que no ven, ni oyen ni entienden. pero no has honrado al dios en cuya mano está tu vida, y a quien pertenecen todos tus caminos
bunun yerine göğün rabbine karşı kendini yükselttin. onun tapınağından aldıkları kapları sana getirdiler. sen, karıların, cariyelerin, soylu adamların onlarla şarap içtiniz. görmeyen, duymayan, anlamayan altından, gümüşten, tunçtan, demirden, ağaçtan, taştan ilahları övdün. soluğunu elinde tutan, bütün yollarını gözeten tanrıyı ise yüceltmedin.
Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality: