Results for hecho a mano translation from Spanish to Turkish

a mano
el ile

opciones más a mano
hızlı özellik değiştirme

polígono a mano alzada
serbest Çizim Çokgen

selección (a mano alzada)
seçim (serbest form)

añadir una cámara a mano...
kamerayı elle ekle...

línea verde a mano alzada
yeşil sebest Çizim Çizgisi

no tenía a mano el móvil.
telefonum yanımda değildi.

dando testimonio de lo que ellos han hecho a los creyentes,
hani onlar ateşin başında oturur, müminlere yaptıklarını acımasızca seyrederlerdi.

dibuja puntos y trazos a mano alzada
noktalar ve serbest çizimler çizer

herramienta de dibujo de trazos a mano alzada
serbest yol Çizim aracı

incluir la cuenta al recoger el correo a mano
elle denetlerken bu hesabı da denetle

balac hijo de zipor había visto todo lo que israel había hecho a los amorreos
sippor oğlu balak İsraillilerin amorlulara neler yaptığını duydu.

pero cuando los habitantes de gabaón oyeron lo que josué había hecho a jericó y a hai
givon halkı ise yeşunun eriha ve ay kentlerine yaptıklarını duyunca

la papelera ha alcanzado sy tamaño máximo. limpiela a mano.
Çöp kutusunun kapasitesi doldu! Çöp kutusunu elle temizleyin.

así me mostró: he aquí que el señor estaba de pie sobre un muro hecho a plomo, y en su mano tenía una plomada de albañil
başka bir görümde şunu gösterdi bana: baktım, rab çekül kullanılarak örülmüş dümdüz bir duvarın yanında duruyor; elinde bir çekül var.

Área a mano alzada pulse aquí para dibujar un polígono a mano alzada.
serbestçizimçokgeni bir serbest çizim çokgeni çizimine başlamak için buna tıklayın.

introducir a mano un id de reporte de error@action: button
bir hata raporu kimliğini elle girin@ action: button

con este botón, puede dibujar la curva a mano alzada con el ratón.
bu düğmeyle fare kullanarak serbest eğriler çizebilirsiniz.

rotura por rotura, ojo por ojo, diente por diente. según la lesión que haya hecho a otro, así se le hará a él
kırığa karşılık kırık, göze göz, dişe diş olmak üzere, ona ne yaptıysa kendisine de aynı şey yapılacaktır.

ahora pues, ¿qué tienes a mano? dame cinco panes, o lo que haya
Şu an elinde ne var? bana beş somun ekmek ya da başka ne varsa ver.››