From professional translators, enterprises, web pages and freely available translation repositories.
at nang kanilang mangadala sila, ay kanilang iniharap sa sanedrin. at tinanong sila ng dakilang saserdote,
elçileri getirip yüksek kurulun önüne çıkardılar. başkâhin onları sorguya çekti: ‹‹bu adı kullanarak öğretmeyin diye size kesin buyruk vermiştik›› dedi. ‹‹ama siz öğretinizi yeruşalim kentinin her tarafına yaydınız. İlle de bizi bu adamın kanını dökmekten sorumlu göstermek istiyorsunuz.››
Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:
at sa pagkaibig kong mapagunawa ang dahilan kung bakit siya'y kanilang isinakdal, ay ipinanaog ko siya sa kanilang sanedrin:
kendisini neyle suçladıklarını bilmek istediğim için onu yahudilerin yüksek kurulunun önüne çıkarttım.
Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:
at ang lahat ng nangakaupo sa sanedrin, na nagsisititig sa kaniya, ay kanilang nakita ang kaniyang mukha na katulad ng mukha ng isang anghel.
kurul'da oturanların hepsi, İstefanos'a baktıklarında yüzünün bir melek yüzüne benzediğini gördüler.
Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:
ang mga pangulong saserdote nga at ang buong sanedrin ay nagsisihanap ng patotoo laban kay jesus upang siya'y ipapatay; at hindi nangasumpungan.
başkâhinler ve yüksek kurulun öteki üyeleri, İsayı ölüm cezasına çarptırmak için kendisine karşı tanık arıyor, ama bulamıyorlardı.
Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:
at kanilang ginulo ang bayan, at ang mga matanda, at ang mga eskriba, at kanilang dinaluhong, at sinunggaban si esteban, at dinala siya sa sanedrin,
böylelikle halkı, ileri gelenleri ve din bilginlerini kışkırttılar. gidip İstefanosu yakaladılar ve yüksek kurulun önüne çıkardılar.
Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:
at nang araw na, ay nagkatipon ang kapulungan ng matatanda sa bayan, ang mga pangulong saserdote, at gayon din ang mga eskriba, at dinala siya sa kanilang sanedrin, na sinasabi,
gün doğunca halkın ileri gelenleri, başkâhinler ve din bilginleri toplandılar. İsa, bunlardan oluşan yüksek kurulun önüne çıkarıldı.
Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:
datapuwa't nagtindig sa sanedrin ang isang fariseo, na nagngangalang gamaliel, doktor sa kautusan, na pinapupurihan ng buong bayan, at nagutos na ilabas na sandali ang mga tao.
ama bütün halkın saygısını kazanmış bir kutsal yasa öğretmeni olan gamaliel adlı bir ferisi, yüksek kurulda ayağa kalktı, elçilerin kısa bir süre için dışarı çıkartılmasını buyurarak kurul üyelerine şunları söyledi: ‹‹ey İsrailliler, bu adamlara yapacağınızı iyi düşünün!
Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:
at si pablo, na tumititig na mabuti sa sanedrin, ay nagsabi, mga kapatid na lalake, ako'y nabuhay sa harapan ng dios sa buong kabutihan ng budhi hanggang sa mga araw na ito.
yüksek kurulu dikkatle süzen pavlus, ‹‹kardeşler›› dedi, ‹‹ben bugüne dek tanrının önünde tertemiz bir vicdanla yaşadım.››
Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:
at nang marinig nila ito, ay nagsipasok sila sa templo nang magbubukang liwayway, at nangagturo. datapuwa't dumating ang dakilang saserdote, at ang mga kasamahan niya, at pinulong ang sanedrin, at ang buong senado sa mga anak ni israel, at nagpautos sa bilangguan upang sila'y dalhin doon.
elçiler bu buyruğa uyarak gün doğarken tapınağa girip öğretmeye başladılar. başkâhin ve yanındakiler gelince yüksek kurulu, İsrail halkının bütün ileri gelenlerini toplantıya çağırdılar. sonra elçileri getirtmek için tutukevine adam yolladılar.
Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality: