Results for böyleleri translation from Turkish to Czech

böyleleri için acı bir azap hazırlamışızdır.
a nebude také pro ty, kdož zemřou jako nevěřící - pro ty jsme připravili trest bolestný.

böyleleri apaçık bir sapıklık içindedir.
a takoví jsou v bludu zjevném."

İşte böyleleri için acıklı bir azap vardır.
pro takové pak určen je trest bolestný.

kim ki tövbe etmez, işte böyleleri zalimlerdir.
a ti, kdož se nebudou kát, jsou věru nespravedliví!

İşte böyleleri, allah'ın yol gösterdiği kimselerdir.
a toto jsou ti, jež bůh správně vedl - jdi tedy po správné cestě jejich!

böyleleri, kabul edilemez bir söz ve boş bir lakırdı sarf ediyorlar.
a říkají tím věru slova zavrženíhodná a falešná.

kim bunun ötesini isterse, işte böyleleri sınırı aşanların ta kendileridir.
a kdo žádost svou nese dále toho, ti přestupníky jsou; —

doğruyu getirene ve onu tasdikleyene gelince, işte böyleleri, korunanların ta kendileridir.
ti, kdož pravdu přinášejí a ji potvrzují - hle, to jsou bohabojní!

böyleleri hayır işlerinde hem kendileri cimri davranır, hem de başkalarına cimriliği öğütlerler.
ani ty, kdož lakotí a lidem lakotu doporučují.

böyleleri, kendileri için allah'tan başka ne bir dost bulacaklardır ne de bir yardımcı.
a nenaleznou vedle boha ochránce ani pomocníka žádného.

artık bundan sonra kim yalan düzüp allah'a iftira ederse böyleleri zalimlerin ta kendileridir.
kdožkoli poté vymyslí si lež o bohu tenť jest z nepravostných.

böyleleri cimriliğe saparlar, insanlara cimriliği emrederler ve allah'ın lütfundan kendilerine verdiği şeyi saklarlar.
ani ty, kdož jsou lakomí a lidem lakotu nařizují a skrývají to, co bůh jim uštědřil ze své přízně.

(böyleleri), kazandıklarından bir şey elde edemezler. allah, kafir toplumu doğru yola iletmez.
a takoví lidé nemají vliv žádný na to, co jednou si již vysloužili, vždyť bůh nepovede lid nevěřící.

böyleleri, inanan ve gönülleri allah'ın zikriyle/kur'an'ıyla tatmin bulan kişilerdir.
kdož uvěřili a jichž srdce upokojena jsou ve vzpomnění na boha.

allah'a inanıp barışa/hayra yönelik bir iş yapanı allah, altlarından ırmaklar akan cennetlere koyacaktır. böyleleri, orada sürekli kalacaklardır.
kdo v boha věří a zbožné skutky koná, toho bůh uvede do zahrad, pod nimiž tekou řeky, a tam bude nesmrtelný navěky.

"son dinde böylesini işitmedik. bu bir uydurmadır."
neslyšeli jsme ničeho podobného v náboženství předešlém: toť věru jest jen šejdířství!