Results for bırakılacak translation from Turkish to Czech

& sonrasında bırakılacak boş alan:
volný prostor po:

bakın, eviniz ıssız bırakılacak!
aj, zanecháváť se vám dům váš pustý.

burada emin bir halde bırakılacak mısınız?
myslíte, že ponecháni budete v tom, co zde máte, v bezpečí

kutuların içinden bırakılacak pay, - pixel cinsinden
velikost okraje v rámu měřený v pixelech

"siz burada güven içinde bırakılacak mısınız?"
myslíte, že ponecháni budete v tom, co zde máte, v bezpečí

& Öncesinde bırakılacak boş alan: @ label: spinbox
volný prostor & před: @ label: spinbox

bin yıl tamamlanınca Şeytan atıldığı zindandan serbest bırakılacak.
a když se vyplní tisíc let, propuštěn bude satanáš z žaláře svého.

siz burada, güven içinde bırakılacak mısınız (sanırsınız)?
myslíte, že ponecháni budete v tom, co zde máte, v bezpečí

hiç şüphesiz, size vadedilen mutlaka gelecektir. ve siz aciz bırakılacak değilsiniz.
věru to, co je vám slíbeno, se vskutku dostaví a vy nebudete schopni tomu zabránit.

size şunu söyleyeyim, o gece aynı yatakta olan iki kişiden biri alınacak, öbürü bırakılacak.
pravímť vám: v tu noc budou dva na loži jednom; jeden bude vzat, a druhý opuštěn.

Önişleme başarısız oldu. Şu komutu inceleyin:% 1 Önişleme komutu artık devre dışı bırakılacak.
předběžné zpracování zřejmě selhalo. zkontrolujte příkaz:% 1 příkaz předběžného zpracování bude nyní vypnut.

‹‹kent, içindeki her şeyle birlikte, rabbe koşulsuz adanmıştır. yalnız gönderdiğimiz ulakları saklamış olan fahişe rahavla evindekiler sağ bırakılacak.
a budiž to město proklaté, ono i všecky věci, kteréž v něm jsou, hospodinu; toliko raab nevěstka ať jest živa, ona i všickni, kteříž by s ní byli v domě, nebo skryla posly, kteréž jsme byli poslali.

bu yüzden rab yahuda kralı yehoyakim için şöyle diyor: davutun tahtında oturan kimsesi olmayacak; ölüsü gündüzün sıcağa, gece ayaza bırakılacak.
protož takto praví hospodin o joakimovi králi judském: nebude míti, kdo by seděl na stolici davidově, a tělo jeho mrtvé bude vyvrženo na horko ve dne a na mráz v noci.

yağmalanan malların tümünü toplayıp meydanın ortasına yığın. kenti ve malları tanrınız rabbe tümüyle yakmalık sunu olarak yakın. kent sonsuza dek yıkıntı halinde bırakılacak. yeniden onarılmayacak.
a všecky kořisti jeho shromáždíš u prostřed ulice jeho, a spálíš ohněm to město i všecky kořisti jeho docela hospodinu bohu svému, aby byla hromada rumu věčná; a nebude více staveno.

mısır kimsesiz bırakılacak, viraneye çevrilecek. o zaman benim rab olduğumu anlayacaklar. ‹‹ ‹madem nil benimdir, onu ben yaptım dedin,
i bude země egyptská pustinou a pouští, i zvědí, že já jsem hospodin, proto že říkal: Řeka má jest, já zajisté jsem ji přivedl.

bunun üzerine firavun bütün halkına buyruk verdi: ‹‹doğan her İbrani erkek çocuk nil'e atılacak, kızlar sağ bırakılacak.››
i přikázal farao všemu lidu svému, řka: každého syna, kterýž se narodí, do řeky uvrzte; každé pak dcery nechte živé.

satır- eşleme- önişleme başarısız oldu. Şu komutu inceleyin:% 1 satır- eşleme- önişleme komutu devre dışı bırakılacak.
předběžné zpracování shody řádku zřejmě selhalo. zkontrolujte příkaz:% 1 příkaz předběžného zpracování shody řádku bude nyní vypnut.

"siz burada güvenlik içinde mi bırakılacaksınız?"
myslíte, že ponecháni budete v tom, co zde máte, v bezpečí