Results for Çapak translation from Turkish to Dutch

- Çapak mı?
een snotpegel?

Çapak demek?
korstjes hè?

n'aber çapak!
hallo goobers.

gözünde çapak var.
je hebt een klein oog snotje.

al sana çapak! bu nasıl?
hier heb je korstjes.

hayır, gözümde çapak var da.
nee, ik zit met een snotsituatie.

saçlarında ve giysilerinde çapak varmış.
bramen in haar haar, kleding.

gözümde hala çapak varmış gibi. - Öyle mi?
alsof ik m'n sokken over m'n schoenen aantrek.

dr. hodgins için birkaç metal çapak çıkardım.
ik heb enkele metaalsplinters eruit gehaald voor dokter hodgins.

saat daha çok erken ve gözünde bir sürü çapak var.
het is vroeg en er zit nog wat vuil in.

katak, çatak ya da çapak olması umrumda değil.
het kan me niet schelen of het verdoomde of verdoofde vis is !

bu yüzden her silahın ateşlenmesinde namludaki çapak kovanı çizer saçmalar bay gabe miller'de delik açmadan önce tabi.
als hij schiet, schuurt het hagelcupje langs de braam. voordat de hagelkorrels mr gabe miller kapotschoten.

o yüzden birileri olmamaları gereken bir yerdelerse, ya da olmamaları gereken birileriyle iseler.. ya da gözlerinde çapak varsa şimdi kalkmak isteyebilirler.
dus als iemand ergens is waar hij niet hoort te zijn... of poep in z'n ogen heeft, sta dan nu op.

eğer kabul edersen bu yüzük, sadık olacağımın, öpüşmek dışında hiçbir şeye seni zorlamayacağımın, problemlerini dinleyeceğimin dişinin arasında yemek kaldığında veya gözünde çapak olduğunda söyleyeceğimin ağır bir şeyler taşımak gerektiğinde evine geleceğimin sembolü olacak.
als je accepteert, dan symboliseert deze ring mijn belofte je trouw te zijn, je nooit onder druk te zetten om meer te doen als alleen zoenen, luisteren naar je problemen, je vertellen wanneer je eten tussen je tanden hebt, of oogsoep, naar je huis te komen wanneer je iets heel zwaars te versjouwen hebt.

"sen, gözümün çapağı, soluduğum yaşamsın."
je bent de boter op mijn brood, de adem van mijn leven.