Results for Çok satanlar translation from Turkish to English

Çok satanlar
bestseller

haziran ayında basılan kitap kısa sürede en çok satanlar arasında yerini aldı.
the book was published in june and quickly became a bestseller.

a storm of swords new york times'ın en çok satanlar listesine 12. sıradan girdi.
"a storm of swords" debuted at number 12 in the "new york times" bestseller list.

ertesi yıla hızla bir göz atalım ve "muhteşemliğin kitabı" 20 haftadır çok satanlar listesinde 1 numarada.
flash-forward to the next year and "the book of awesome" has now been number one on the bestseller list for 20 straight weeks.

ve bu kitap, new york times da en çok satanlar listesine girdi ve business week dergisinin en çok satanlar listesinde ilk sırayı aldı.
and "confidence" became a new york times bestseller and topped business week's hardcover bestseller list.

2. sezonun dvd seti, piyasaya sunulduğu ilk hafta en çok satanlar listesinde ilk sıraya oturdu ve ilk gün 500.000 kopya sattı.
the dvd set entered the sales chart at the number one position in its first week of release, selling 500,000 copies in the first day.

birleşik devletler'de 7 eylül 2010'da yayımlanışının ardından amazon.com'da kısa bir sürede en çok satanlar listesinin birinci sırasına yerleşti.
published in the united states on september 7, 2010, the book became the number one bestseller on amazon.com just a few days after publication.

birleşik krallık'ta 9 eylül'de satışa sunulan kitap yine amazon.co.uk'de aynı gün en çok satanlar arasında ikinci sırada yer aldı.
it was published in the united kingdom on september 9, 2010, and became the number two bestseller on amazon.co.uk on the same day.

29 temmuz 2012'da, yayınlanmasından 385 hafta sonra (7 yıldan fazla) new york times karton kapaklı çocuk kitaplarında çok satanlar listesine 10 numaradan giriş yaptı.
during the week of july 29, 2012, "looking for alaska" broke into the new york times best seller list at number ten in children's paperback, 385 weeks (more than 7 years) after it was released.

sanırım sorun biraz da şu: biz kuran'ı, diğer kitapları okurken yaptığımız gibi, yağmurlu bir öğleden sonra bir kase patlamış mısır eşliğinde bir kenara kıvrılarak okuyabileceğimiz bir kitapmış gibi zannediyoruz. sanki allah herhangi bir yazar, kuran ise allah'ın muhammed'le konuşmalarının derlendiği ve çok satanlar listesindeki herhangi bir kitapmış gibi düşünüyoruz.
part of the problem, i think, is that we imagine that the koran can be read as we usually read a book -- as though we can curl up with it on a rainy afternoon with a bowl of popcorn within reach, as though god -- and the koran is entirely in the voice of god speaking to muhammad -- were just another author on the bestseller list.