Results for çekilmesini translation from Turkish to English

tom resminin çekilmesini istemiyor.
tom doesn't want his picture taken.

başkanın çekilmesini talep ettiler.
they demanded that president resign.

feministlik yapmak walmart raflarından ürün çekilmesini sağlayabildi.
feministing has been able to get merchandise pulled off the shelves of walmart.

reform paketi ise bu katkının daha da aşağı çekilmesini öngörüyor.
the reform package proposes to further reduce this contribution.

tariceanu romen askerlerinin yıl sonuna kadar irak'tan çekilmesini istiyor.
tariceanu wants romanian troops out of iraq by year's end.

high angle fonksiyonu görüş hizasının üstündeki bir açıdan fotoğraf çekilmesini kolaylaştırıyor.
the handy "high angle" function (the option to alter the viewing angle of the monitor, which enables you to capture images above your head) offers an extra sense of freedom.

bu darboğaz trafiğin koridor 4'e hızlı şekilde çekilmesini önleyecektir."
that bottleneck will prevent the rapid attraction of traffic from corridor 4."

parçalanma öncesinde, yugoslav hükümeti bankalardan döviz cinsinden para çekilmesini yasaklayan bir yasa çıkardı.
prior to the break-up, the yugoslav government issued a law restricting foreign currency bank withdrawals.

bu birleşmiş milletler kararı İsrail'in silahlı güçlerinin son çatışmalarda işgal edilen bölgelerden çekilmesini istemektedir.
this united nations resolution calls for the withdrawal of israel armed forces from territories occupied in the recent conflict.

bu bruce lawmen, grubumuzdaki araştırmacılarından biri, kibarlıkla light stage'te görüntüsünün çekilmesini kabul etti.
this is bruce lawmen, one of our researchers in the group, who graciously agreed to get captured running in the light stage.

gözlerde kızarıklık, şişme, kuru rahatsız gözler, çift görme, görmede azalma, kapaklarda çekilme, gözde ileriye çıkma görülebilir.
redness and swelling of the eyes, dry and uncomfortable eyes, double vision, decreased vision, withdrawal of the eyelids, eye progression can be observed.