Results for 1 sene once' translation from Turkish to English

bir kac sene once cody, wyoming'te doga yuruyusu yapiyordum.
a couple of years ago i was hiking near cody, wyoming.

bundan sadece 1 sene sonra, yangtze seli yaklaşık 5500 ölüme yol açtı.
just a year later the yangtze flooded, causing something like 5,500 deaths.

gerizekalilar gibi. bir kac sene once, florida'nin broward ilcesinde tenefuste kosmak yasaklandi.
idiots. a couple of years ago, broward county, florida, banned running at recess.

ben 1 sene önce gittiğimde kurallar o kadar değişmiş ki, 40’ı geçemiyorsun.
one year ago, the rules were changed so substantially that you would not pass 40 km.

bunu hazırlayacak 1 sene var ve şimdiden, umarım size biraz sonra gösterebilirim, şimdiden 25 kadar müthiş konuşmacı sırada.
there's a year to do this, and already -- i hope to show you a bit later -- there's 25 or so terrific speakers signed up for next year.

seçilecek jeneratör markasının 1 sene ürün bakım garantisi, 10 sene servis garantisi ve ülkede en az 10 senelik bakım servis geçmişi olması esası göz önüne alınacaktır.
it shall be considered that the generator brand to be selected shall have 1 year product maintenance guarantee, 10 years service guarantee and 10 years maintenance service background in the country as a minimum.

simdi, brunel tasarim mesleginin ortaya cikmasindan 100 sene once calisiyordu. fakat bence o tasarimsal dusunce kullaniyordu sorunlari cozmek ve dunyayi degistirecek yenilikler yaratmak icin.
now, brunel was working 100 years before the emergence of the design profession, but i think he was using design thinking to solve problems and to create world-changing innovations.

esquire dergisinde calisiyorum, ve birkac sene once "baskalarina yasattigim hayatim" baslikli bir yazi yazdim. hayatimi benim yerime yasamalari icin hindistan'in bangalore sehrinden bir grup insan tuttum.
so, i work for esquire magazine, and a couple of years ago, i wrote an article called "my outsourced life," where i hired a team of people in bangalore, india, to live my life for me.

böylece 1 senedir haberleşemediğim dostlarım gene ve gail birden benden "koredeyim, çok enteresan bir kızla tanıştım." diyen bir telefon aldılar.
so here my friends gene and gail had not heard from me in about a year, and suddenly i was calling, saying "i'm in korea, and i've met this extraordinary girl."