Results for büyüttüğünü translation from Turkish to English

eski türk siyasi ve askeri liderleri bugün hatalı politikaların sorunu büyüttüğünü kabul ediyorlar.
former turkish political and military leaders acknowledge today that mistaken policies have exacerbated the problem.

İki uzman ufak çaplı depremler ve hatta yoldan geçen kamyonların yarattığı sarsıntının bile duvarlardaki çatlakları büyüttüğünü dile getiriyor.
they claim that small-scale earthquakes and even the rumble of passing trucks increase cracking in the walls.

etkili hükümet politikaları ve yasaların henüz yerleşmediğini ortaya çıkaran unicef, kan davası olayının sorunu daha da büyüttüğünü ileri sürüyor.
the phenomenon of blood feuding is contributing to the problem, said unicef, which also found that effective government policies and legislation are not yet in place.

insanların arka bahçelerinde horoz, tavuk ve ördekler büyüttüğünü görüyoruz. hesabını yapanlar bunun işe yaramayacağını söylüyor, ama prensip olarak kabul edilen fikir kendi kendine yeterli olmak ve kendi başının çaresine bakma fikri.
we see that with the phenomenon of raising backyard hens and chickens and ducks. and when you work out the math, they say it doesn't work, but the principle is there that it's about being sustainable and taking care of yourself.

"ya da göğüslerinizde büyümekte olan (veya büyüttüğünüz) bir yaratık (olun)."
or [any] creation of that which is great within your breasts."