Results for ben biraz türkçe biliyorum translation from Turkish to English

biraz türkçe biliyorum
nerelisin ki sen

ben türkçe biliyorum
i can speak turkish

ben biraz açım.
i'm a little bit hungry.

ben türkçe biliyorumim
i know turkish.

ben biraz korkuyordum.
i was a little afraid.

ben biraz para istiyorum.
i want some money.

ben biraz almanca konuşurum.
i speak a little german.

ben biraz daha kahve istiyorum.
i'd like some more coffee.

ben biraz taze hava solumak istiyorum.
i want to breathe some fresh air.

türkçe biliyorsun
you speak turkish

ben biraz farsça biliyorum, ama hiç onunla alakam olmadı bile, türkçe konuştum.
i can speak persian little, but i never used it in there. i spoke turkish language.

sen türkçe biliyorsun
maroccoda

ben biraz hava almak için yürüyüşe gittim.
i went for a walk to get some air.

siz türkçe biliyor musunuz
i do not know a foreign language

ben biraz daha erken çıksaydım, son treni yakalardım.
if i had left a little earlier, i would have caught the last train.

ne kadar türkçe biliyorsun?
how much turkish do you know?

ben biraz daha radikal düşünce görmek istiyorum. ve benim hala umudum var.
i want to see more revolutionary thinking, and i remain hopeful.

"gerçekten mi jim, hatırlamıyor musun? ben biraz önce monet resimleri ile buradaydım."
"really, jim, you don't remember? i was just here with the monet prints?"

‹tasasız uluslara ise çok öfkeliyim; çünkü ben biraz öfkelenmiştim, onlarsa kötülüğe kötülük kattılar.›
and i am very sore displeased with the heathen that are at ease: for i was but a little displeased, and they helped forward the affliction.