Results for benimle konuşurken bilmiyor gibi ... translation from Turkish to English

konu hakkında hiçbir şey bilmiyor gibi.
he seems to know nothing about the matter.

konu hakkında bir şey bilmiyor gibi görünüyor.
he seems to know nothing about the matter.

o, gerçek benliğini bilmiyor gibi görünüyor.
he doesn't seem to know his real self.

ben konuşurken dinle.
listen while i talk.

ben konuşurken sessiz ol.
be quiet while i am speaking.

ben konuşurken sözümü kesme.
don't interrupt me while i am talking.

siz ben konuşurken karikatürü okuyorunuz.
you're reading the cartoon as i'm talking.

buradaki hiç kimse tom'un nerede olduğunu bilmiyor gibi görünüyor.
nobody here seems to know where tom is.

o benimle konuşurken, yüzükoyun yere uzanmış, derin bir uykuya dalmışım. dokunup beni ayağa kaldırdı.
now as he was speaking with me, i was in a deep sleep on my face toward the ground: but he touched me, and set me upright.

ben konuşurken aslında beynimin içine bakıyorsunuz.
you're actually looking inside my head as i speak.

ben konuşurken lütfen sessiz ol ve beni dinle.
when i am speaking, please keep quiet and listen to me.

ben konuşurken, sizden de kaç farklı yerde yaşadığınızı düşünmenizi istiyorum.
while i'm talking i'd like you to also be thinking about: how many places have you lived?

cevabı bilmiyormuş gibi yaptı.
he pretended not to know the answer.

ken her şeyi bilmiyormuş gibi konuşuyor.
ken talks as if he knew everything.

o konuda bir şey bilmiyormuş gibi davrandı.
she pretended to know nothing about it.

bir şey bilmiyormuşsun gibi davranmanın bir faydası yok.
it is no use your pretending that you know nothing.

tom onun niçin orada olduğunu bilmiyormuş gibi davrandı.
tom pretended not to know why he was there.

bilmiyormuş gibi yapma. sorumu doğru dürüst cevapla.
don't play dumb. answer my question properly!

müşterilerim var. İşimi her zaman yapmış olduğum gibi yapıyorum.
i have my clients. i am doing my work like i always did.

cevap vermiyorum çünkü ben bir şeyi hâlâ yapmıyorum, her zaman yapmış olduğum gibi yapıyorum.
i don't answer because i'm not doing things still, i'm doing it like i always did.