Results for dahil olmak ve yardim edebilmek i... translation from Turkish to English

dahil olmak üzere
including

polyizal dahil olmak üzere derzin temini ve sabitlenmesi
supply and fix joint including polyizal

test devre düzenlemeleri dahil olmak üzere test yöntemi
the method of test, including test circuit arrangements, shall be in accordance with:

3 temsilci dahil olmak üzere farklı bölümden işçiler
employers from different departments including 3 representatives

fotoğrafcılık kendiminkini de dahil olmak üzere kültürleri yüceltti.
photography transcended culture, including my own.

kullanım için tüm masraflar dahil olmak üzere cep telefonlarının bakımı
maintenance of mobile phones including all charges for use

• çocuk pornografisi de dahil olmak üzere insan kaçakçılığı;
personnel illicit vehicle trafficking; trafficking in human beings including child pornography;

selimaj, "Çocuklar da dahil olmak üzere bütün aile gidiyor.
"the whole family goes, including the kids.

kentsel tasarım etkisi (bitişik özellikler dahil olmak üzere),
urban design impact (including to adjoining properties),

etütler dahil olmak üzere yüklenici çizimlerinin sağlanması (saha / Çalışma / uygulama)
provision of contractor's drawings (shop / working / asbuilt) including surveys

sürece dahil olmakta kararsız şu an.
he is indecisive in being included to the process.

(maddenin cihaza dahil edilmesine ilişkin klinik fayda/riskler dahil olmak üzere).
including the clinical benefit/risk profile of the incorporation of the substance into the device.

abd'den gelen yeni bir yardımla karadağ'a kaçakçılık da dahil olmak üzere organize suçla mücadelede yardım edilmesi amaçlanıyor.
a new grant by the united states will help montenegro fight organised crime, including trafficking.

ve yardımı da engellerler.
and deny people the articles of common necessity.

arabayı durdurdum ve yardıma gittim.
so i stopped the car and i went to help.

ağ, yüzölçümü çalışmaları, kentsel planlama, inşaat, çevre izleme, kaynak ve toprak yönetimi ve afet önleme ve yardımı da dahil olmak üzere bir dizi uygulamada gps konumlandırmasına olanak sağlayacak.
the network will allow for gps positioning for a variety of applications including surveying, urban planning, construction, environmental monitoring, resource and territory management and disaster prevention and relief.

cards yardımı arnavutluk, bosna hersek, makedonya ve sırbistan-karadağ (kosova dahil) olmak üzere batı balkanlardaki dört potansiyel aday ülkenin hepsine sağlandı.
cards assistance has been allotted to all four potential candidate countries in the western balkans: albania, bosnia and herzegovina, macedonia and serbia-montenegro (including kosovo).

dini ve siyasi liderler ramazan ayı boyunca hoşgörü ve yardımı vurguluyorlar.
religious and political leaders emphasise tolerance and charity during ramadan

fakat, tabiki de, fona ve yardıma ihtiyacım vardı.
but, of course, i needed help and funds.

buralarda iş yapılırken ayrıca kapalı yer dışında gerekli emniyet önlemlerini alacak ve yardıma hazır bir gözcü bulundurulacaktır.
besides, while working in these places, the required safety measures shall be taken outside the closed area and a spotter ready to help shall be available.