Results for denilebilecek translation from Turkish to English

başkent, en büyük şehir ve liman olan dili'dir ve ülkenin kent denilebilecek tek şehiridir.
the capital, largest city, and main port is dili, and the second-largest city is the eastern town of baucau.

kısa denilebilecek zamanda, çok çalışarak inşaat sektörünün farklı kollarında faaliyet gösteren yeni proje ve mühendislik şirketleri kurdu.
in a span of time that could be called short, he founded new project and engineering companies operating in the different business line of the construction sector by working hard.

yetenekleri, erken denilebilecek bir yaşta keşfedildi ve olasz focisuli tarafından debreceni vsc'nin altyapısına kazandırıldı.
he started at "nyíradony focisuli" and was signed by "debreceni olasz focisuli", a football academy for young talents and was a sure way towards debreceni vsc.

fakat ofisinde eski ve yıkık dökük ahşap bir masa vardır-- yeşil boyası pul pul soyulmuş, hatta köhne denilebilecek bir masa.
but in her office, there's this old wooden, weather-worn table, kitchen table -- peeling green paint, it's kind of rickety.

doğduğu günden itibaren hayatını mücadele ederek kazanan mustafa hasanoğlu, kısa denilebilecek hayatı süresince, sosyal hayatında ve iş hayatında göstermiş olduğu başarılar ile çevresindeki herkese örnek olurken, geride bıraktıklarına; dünya yaşamının çok kısa olduğunu ve bu hayattan göç ederken geriye sadece yapılan iyiliklerin ve yardımların kaldığını hatırlatmış oldu.
mustafa hasanoglu earning his living by struggling since the day he was born was a model for everyone in his environment through his successes in social and business life during his short life and he reminded us of that the mortal life is too short and what is left behind when departing this life are just goodness and help we have made.