Results for derinlemesine translation from Turkish to English

başarısızlığımızı derinlemesine düşünmeliyiz.
we must reflect on our failure.

mutlu okul günlerimi derinlemesine düşündüm.
i reflected on my happy school days.

dahası, algılarınızı yaptıklarınızla derinlemesine değiştiriyor.
and moreover, it profoundly changes your perceptions by what you do.

bu konu başlıkları ilerideki konferanslarda derinlemesine tartışılacak.
these topics will be discussed in-depth at future conferences.

ve bundan dolayıda, bu tasvirler, derinlemesine tartışılınabilirler.
now, it follows from that, that they're deeply contestable.

bunun nerede olduğunu anlamak için beyni derinlemesine incelemeye çalışıyoruz.
so what we're trying to do is bore into the brain to see where all this happens.

gülüşmeler ve park yeri özellikle apartmanların altındaki derinlemesine boşlukta yer alıyor.
and essentially the parking is sort of occupying the deep space underneath the apartments.

pascal bizim kötülük, acı çekme ve ölüm ile olan çelişkilerimizi derinlemesine araştırmıştır.
pascal explored in depth our human dilemmas of evil, suffering and death.

bu nüfuslar, eğlence ortamlarında uyuşturucu kullanımı konusundaki yayında daha derinlemesine incelenmiştir.
these populations are explored in more depth in the selected issue on drug use in recreational settings.

belli bir çeşit harcamayı derinlemesine inceleyebiliyorsunuz. veya tüm farklı bölgeleri inceleyip karşılaştırabiliyorsunuz.
you can burrow down by a particular type of spending, or you can go through all the different regions and compare them.

Şimdi size bir ödev, bunu iyice düşünün derinlemesine, ne anlama geldiğini anlatmaya çalışın.
now your homework assignment is to really think about this, to contemplate what it means.

ben de son birkaç yıldır üzerinde çalıştığım yaşamlarımızı ve sistemlerimizi derinlemesine irdeleyen projelerden bazılarını göstereceğim.
so i'm going to show you a few of the projects that i've been working on over the last couple years that reflect on our lives and our systems.

araştırma, türlerin soğukta hayatta kalma mekanizmasıyla ilgili ilk derinlemesine moleküler çalışma olma özelliğini taşıyor.
their research is the first in-depth molecular study of the species' underlying cold survival mechanism.

bu bakış açılarımızın derinlemesine insancıllaştırılması, ve bu ekonomik modelin tam ortasındaki yalan söyleyen kişininkinden tamamen farklı bir vizyon
that is a deeply humanizing vision of our lives, and it's a completely different vision than the one that lies at the heart of this economic model.

adalet bakan yardımcısı ana karaivanova, vatandaşlığın ancak adayların geçmişleri hakkında derinlemesine inceleme yapıldıktan sonra verildiğini vurguladı.
at a news conference, deputy minister of justice ana karaivanova stressed that citizenship is awarded only after thorough background checks.

derinlemesine inceleme yapılması durumunda bilgi toplanması aşamasında müşterilerle iletişim halinde olunarak sorunun çözüm sürecinde müşteri beklentileri de göz önünde bulundurulur.
in case an examination is made throughly, it shall be in communication with the customer at the data collection stage and the customer expectations shall be taken into consideration during the solution process.

ama hipermetinde ya her şey buradadır, ya burada değildir, ya da buraya bağlıdır: hipermetin, derinlemesine gayri mekansaldır.
but the thing about hypertext is that everything in hypertext is either here, not here or connected to here; it's profoundly non-spatial.

adalet bakanlığı bu olaylara yol açan nedenler konusunda derinlemesine bir analizle, sorumlu diğer kuruluşlarla uyum içinde, yasalar üzerinde yapılacak değişiklikleri belirledi.
the justice ministry has carried out an in-depth analysis of the reasons giving rise to these occurrences and has prepared amendments to the legislation in accordance with other responsible institutions in this area.

gerek ab içinde gerek ab dıflındaki kob‹’leryenide üye devletler ve baflvuruda bulunan ülkelerde a¤tarafından yürütülen derinlemesine çalıflmalardan büyükfayda görmüfllerdir.
there are about 70 eicsoperating in the candidate countries and new member states and beyond its borders.

bizi bilge yapan deneyimler değil, bizi bilge yapan bu deneyimler hakkında derinlemesine düşünmek -- ve bu bizim tamamlanmamıza yardım ediyor, bilgelik ve gerçeklik katıyor.
it's not having experiences that make us wise, it's reflecting on the experiences that we've had that makes us wise -- and that helps us become whole, brings wisdom and authenticity.