Results for erozyon translation from Turkish to English

erozyon
erosion

erozyon kontrolu
erosion control

erozyon kontrol bitkisi
erosion control plants

ağaçlandırma ve erozyon kontrolü
afforestation and erosion control

buna göre erozyon dört derecede sınıflandırılmaktadır.
accordingly, the erosion is classified as fourth grade.

53 proje alanı erozyon risk haritası 96
53 erosion risk map of the project site 96

e= eğim ve erozyon zararı s= toprak yetersizliği
e= slope and erosion damage s= soil deficiency

alanda toprak yetersizliği, eğim ve erozyon zararı bulunmaktadır.
the lack of soil the land causes the slope and erosion damage.

proje alanı ve yakın çevresi iii. sınıf erozyon derecesine sahiptir.
project site and it vicinity have iii. class erosion degree.

ve son ağacın kesilmesiyle çölleşme başlıyor --erozyon, erozyon, erozyon--
and so you get desertification -- creeping, creeping, creeping -- as the last of the trees are cut down.

İl arazi varlıkları haritalarında kullanılan erozyon derecesi, aşınıp giden üst horizonların oranına göre değerlendirilmiştir.
the erosion degree used in the provincial land use maps has been evaluated based on the rate of upper horizons eroded.

hak talebi yapılan kapsam ve erozyon politikaları kabul edilmemektedir. daha yüksek sınırlar şiddetle tavsiye edilir.
claims-made coverage and eroding policies are not accepted. higher limits are strongly recommended.

"de rerum natura" erozyon, buharlaşma, rüzgar ve ses için mekanist açıklamalar barındırır.
"de rerum natura" provides mechanistic explanations for phenomena such as erosion, evaporation, wind, and sound.

berbat koşullar dedim çünkü havanın güzel olduğu yerlerde bitkiler büyüyor. erozyon olmuyor, siz de dinazor görmüyorsunuz.
it's horrible conditions, because wherever you have nice weather, plants grow, and you don't get any erosion, and you don't see any dinosaurs.

İllere özgü arazi varlıkları kitaplarında, erozyonun şiddeti (erozyon derecesi) aşınmış toprağa göre tariflenmektedir.
in the land size books specific to the provinces, the severity of erosion (erosion degree) is described based on eroded soil.

İlk olarak plaj ve bataklıklarda erozyon kontrolü için tasarlanmış hesco'lar, 1990'larda güvenlik amacıyla sıklıkla kullanılan bir bariyer olmuştur.
originally designed for use on beaches and marshes for erosion and flood control, the hesco bastion quickly became a popular security device in the 1990s.

bazı platformlarda gerçekleştirilmeye çalışılan önceki numune alma işleri alçak deniz seviyesi dönemlerinde önceki sertleşmiş erozyon yüzeylerinden dolayı deniz yatağı altındaki karmaşık jeolojik profil dahilinde sert katman ile karşılaştıktan sonra numune alma ekipmanıın sığ yüzeyde bunu kabul etmemesi sonucu başarısız olmuştur.
previous sampling attempted around some platforms was unsuccessful due to shallow refusal of the sampling equipment upon encountering hard strata within the sub-seabed complex geological profile, possibly due to former indurated erosion surfaces during low sea level periods.

hâlbuki ancak birkaç metre (çoğu zaman çok daha az) kalınlıktadır ve erozyon, kirlenme, sıkışma ve tuzlanmayla kolayca bozulur (bkz.
in this framework, biodiversity is the basic environmental asset.

bunun gibi örnekler tıpta da var - harvard'daki doktorlar tıp eğitimini dönüştürmeye çalışıyorlar, bu şekilde bir tür etik erozyon ve sempati azlığıyla ki tıbbi eğitim sürecinde olan çoğu tıp öğrencisini anlatıyor, karşılaşmayacaksınız.
so there are examples like this in medicine -- doctors at harvard who are trying to transform medical education, so that you don't get a kind of ethical erosion and loss of empathy, which characterizes most medical students in the course of their medical training.

sigorta poliçesini erozyona uğratmak.
eroding insurance policy.