Results for fasulye translation from Turkish to English

fasulye
phaseolus vulgaris

kuru fasulye
kidney beans

fasulye avcısı
mr mothball

barbunya (fasulye)
kidney beans

fasulye yaprak biti
aphis fabae

kim fasulye sever?
who likes beans?

fasulye tohum böceği
acanthoscelides obtectus

bahçemde fasulye ekiyorum.
i am planting beans in my garden.

tarla fasulyesi (fasulye)
kidney beans

fasulye sarı mozaik virüsü
bean yellow mosaic potyvirus

*taze fasulye 20/25 dakika
*fresh beans/wet 20/25 minutes

fasulye hariç hiçbirşeye paramız yetmiyor.
we can't even afford to eat anything except beans.

*kuru fasulye / islatılmış 20/25 dakika
*dried beans/wet 20/25 minutes

fasulye pişirmek için favori tarzın nedir?
what's your favorite way to cook beans?

bu, et yemedikleri anlamına gelmiyor. ancak bol miktarda fasulye
doesn't mean they don't eat meat, but lots of beans and nuts.

kuzeyde, aileler fasulye ve kızartılmış soğanlı sade ekmek yiyorlar.
in the north, families enjoy plain bread with beans and fried onions.

başlıca tarım ürünleri fasulye, incir, üzüm ve diğer meyvalardı.
additional crops included beans, figs, grapes, and other fruits.

balık dışında, koruyucu aziz kutlamalarında prebranac adı verilen bir fasulye yemeği de yeniyor.
apart from the fish, a bean dish called prebranac is eaten at patron-saint celebrations.

atacamanlar başlıca mısır ve fasulye ekmişlerdir, amazon havzası ve pasifik kıyılarına kadar ticareti genişletmiştir.
atacamans' harvested mainly corn and beans and developed trade as far as the amazon basin and pacific shores.

* "phak bung fai daeng" - sarı fasulye ezmesiyle tavada kızartılan gündüz sefası.
* "phak bung fai daeng" - stir fried morning glory with yellow bean paste.