Results for geçebilecek translation from Turkish to English

ve geçebilecek ve geçecek birisini istiyorum.
and i'd want one that could pass and would pass.

halbuki (azabımızı aşıp ) geçebilecek değillerdi.
yet they could not run away from us;

başbakan pazartesi günü taburcu edilerek görevinin başına geçebilecek.
he may be released as early as monday to assume his duties.

"sizin mücadeleniz şu, bizim başardıklarımızı geçebilecek misiniz?"
your challenge is, can you match what we achieved?

büyük ihtimalle, hiçbiri bizimle etkileşime geçebilecek kadar yakın değil.
very likely, none is close enough to interact with us.

tarihe geçebilecek nitelikte çarpıcı olayların arasında kapana kısılmış sıradan insanlar anlatılıyor.
this film is a story about people; it talks of regular folks trapped in dramatic events which could potentially become historical.

kızak, Çizimlerde gösterildiği üzere el halat direkleri üzerinde geçebilecek şekilde tasarlanacaktır.
the cradle shall be designed to pass over the hand strand posts as shown on the drawings.

carstea, hastanedeki personel eksikliği göz önüne alındığında yerine geçebilecek kimse bulunmadığını iddia ediyor.
she says there were no other personnel available to replace her, given the dire staffing shortage at the hospital.

başta saraybosna'da olmak üzere, yalnızca bir kaç durumda bölgeler taraf sınırlarını geçebilecek.
only in a few cases, especially in sarajevo, regions would pass entity borders.

bölge genelindeki döviz büroları, avronun yerine geçebilecek para birimlerine talebin artmasını bekliyor. [reuters]
exchange offices throughout the region expect increased demand for currencies in lieu the euro. [reuters]

spring framework java toplulukları arasında enterprise javabean (ejb) modelinin yerine geçebilecek popüler bir alternatif haline gelmiştir.
although the framework does not impose any specific programming model, it has become popular in the java community as an alternative to, replacement for, or even addition to the enterprise javabean (ejb) model.

andolsun ki, musa onlara apaçık deliller getirmişti de onlar yeryüzünde büyüklük taslamışlardı. halbuki (azabımızı aşıp ) geçebilecek değillerdi.
and (we destroyed) qaroon, firaun and haman; and indeed moosa came to them with clear signs, so they were arrogant in the land, and they could never escape from our control.

kontrol akış Çizelgesi (control flow graph (cfg)), bir program yürütülürken içinden geçebilecek bütün yolların çizelge simgeleri kullanılarak gösterimidir.
a control flow graph (cfg) in computer science is a representation, using graph notation, of all paths that might be traversed through a program during its execution.

rohan, belgrad'dan gelen ve kosovalı sırpları kosova makamlarından ellerine geçebilecek gelirlerden sırbistan'dan gelen yardımlar uğruna vazgeçmek zorunda bırakan bir talimatı da sertçe eleştirdi.
rohan also sharply criticised a directive from belgrade that obliges kosovo serbs to give up revenues that they might receive from kosovo institutions on top of the benefits given to them by serbia.

Çocuk çok üstün zekalı olması ve eğer dikkatinin desteklenmesi durumunda dahi kategorisine geçebileceği düşünülmektedir.
it is thought that the child has superior-high intelligence and if his attention is supported, he can pass to genius category.