Results for helal olsun sana translation from Turkish to English

helal olsun
thank you

aksi için uğraşan hepimize helal olsun.
my grandma said: "i cried for days.

helal olsun sana! ailen seninle gurur duyuyor olmalı.
well done! your parents must be proud of you.

yazıklar olsun sana!!! yazik!!!
know your limits

‹‹esenlik olsun sana!›› derim.
for my brethren and companions' sakes, i will now say, peace be within thee.

ne olursa olsun sana destek olacağım.
i'll stand by you no matter what happens.

daha ne olsun, sana yazıklar olsun, yazıklar!
again (consider how) nearer to you and nearer.

"yemin olsun, sana bir kez daha lütufta bulunmuştuk."
"and indeed we conferred a favour on thee another time (before).

Şimdi ne oldu sana.
we had great hopes in you.

kanatlarım olsa, sana uçarım.
if i had wings, i would fly to you.

bir kuş olsam, sana uçabilirim.
if i were a bird, i would have been able to fly to you.

tom burada olsa sana yardım edebilir.
if tom were here, he could help you.

" (küçük adam ne oldu sana?
" ("little man, what now?

@berkakz: helal olsun bplı pkklılara sinop durdedi mecliste kimse dur diyemedi ama sinop durdedi çocuk katillerine .. pic.twitter.com/1or2xkti
good, sinop said stop to the bdp and pkk members. nobody could say stop in the parliament but sinop said stop to the child killers... pic.twitter.com/1or2xkti

oysa benden önce nice nesiller gelip geçmiştir." diyen kimseye ana ve babası allah'a sığınarak "yazıklar olsun sana!
and (the parents) would implore god's help: "woe to you. you better believe.

Çepeçevre kuşatıldıklarını düşünüp dini yalnız allah'a özgüleyerek duaya koyuldular: "eğer bizi şu durumdan kurtarırsan, yemin olsun, sana şükredenlerden olacağız."
thereupon they pray to god, professing sincere devotion to him: “if you save us from this, we will be among the appreciative.”

benden önce nice nesiller gelip geçmişken, beni mi tekrar dirilmekle tehdit ediyorsunuz? diyen kimseye, ana ve babası allah'ın yardımına sığınarak: yazıklar olsun sana!
are you promising me that i will be raised up, when generations have passed away before me?” while they cry for god’s help, “woe to you!

her taraftan dalgalar üzerlerine çullandı. Çepeçevre kuşatıldıklarını düşünüp dini yalnız allah'a özgüleyerek duaya koyuldular: "eğer bizi şu durumdan kurtarırsan, yemin olsun, sana şükredenlerden olacağız."
he it is who enableth you to traverse through land and sea; so that ye even board ships;- they sail with them with a favourable wind, and they rejoice thereat; then comes a stormy wind and the waves come to them from all sides, and they think they are being overwhelmed: they cry unto allah, sincerely offering (their) duty unto him saying, "if thou dost deliver us from this, we shall truly show our gratitude!"

Şimdi ne oldu sana. ne diye bizi atalarımızın taptığı tanrılara tapmaktan vazgeçirmek istiyorsun?doğrusu, senin çağırdığın bu fikrin doğruluğundan şüphe içindeyiz, kuşkulanıyoruz.”
are you trying to prevent us from worshiping what our parents worship? we are in serious doubt regarding what you are calling us to.”