From professional translators, enterprises, web pages and freely available translation repositories.
burada yüksek miktarda kükürt dioksit, karbon dioksit ve metan gazını eşit miktarda 19 yıl boyunca soluyorsunuz.
you know, breathing high concentrations here of sulfur dioxide, carbon dioxide and methane gas, in unequal quantities -- 19 years of this.
onları saptıran İblis ise canavarla sahte peygamberin de içinde bulunduğu ateş ve kükürt gölüne atıldı. gece gündüz, sonsuzlara dek işkence çekeceklerdir.
and the devil that deceived them was cast into the lake of fire and brimstone, where the beast and the false prophet are, and shall be tormented day and night for ever and ever.
bu arada, hükümet ve bakanlar kurulu'nun bu standartlara kıyasla daha yüksek kükürt oranına sahip akaryakıt satışına izin vermesi bekleniyor.
in the meantime, the government and council of ministers are expected to allow fuel sales with a higher percentage of sulfur, compared with those standards.
magnezyum sülfat kimyasal formülü mgso4 olan, magnezyum, kükürt ve oksijen ihtiva eden bir inorganik tuz (kimyasal bileşik).
magnesium sulfate (or magnesium sulphate) is an inorganic salt (chemical compound) containing magnesium, sulfur and oxygen, with the formula mgso4.
kükürt dioksit farklı bir durumdur: karayolu taşımacılığı emisyonlarındaki büyük düşüşler (% 61) uluslararası deniz taşımacılığındaki benzer bir artışla karşılanmıştır.
sulphur dioxide is a different case: large reductions in road transport emissions (61 %) have been offset by a similar increase in emissions from international maritime transport.
kofaktörler inorganik (örneğin metal iyonları ve demir-kükürt kümeleri veya organik bileşikler (örneğin, flavin ve hem).
cofactors can be either inorganic (e.g., metal ions and iron-sulfur clusters) or organic compounds (e.g., flavin and heme).