Results for misyonunuzu dünya ile paylaşın translation from Turkish to English

bu masaüstünü vnc ile paylaşın
share this desktop by vnc

dünya ile bağlantı anlamına geliyordu.
it meant a connection to the world.

dünya ile noktalayacağım. İnternet geliyor.
i end now with the world. there, the internet is coming.

gerçek dünya ile kidzania arasındaki fark nedir
what is the difference between the real world and kidzania?

dünya ile nasıl ilgilenmeniz gerektiğini size öğretiyor.
you're actually getting taught something like how to take care of the world.

dünya ile ay arasındaki sistem buna en iyi örnektir.
there exists a torque between earth and the moon.

hesaplarımıza göre dünya ile kontağımızın sona ermesine 200 yıl var.
well 200 years, we calculated, is at the end of our direct contact with the world.

saat dünya ile eşzamanlı olarak günde de bir kere dönüyor.
it turns once per day in synchrony with the earth.

alaska'da olduğum için uydu, dünya ile olan tek bağlantım.
as i am in the great alaskan bush, satellite is my connection to the world."

bizler halkımızın muhabirleriyiz, dış dünya ile aralarındaki iletişim kanallarıyız.
we are the reporters of our people, and are communicators to the outside world.

ve de bu benim için sanal dünya ile ilgili bir çeşit metafor.
and it's sort of a metaphor for me for the virtual world.

sadece fiziksel dünya ile değil, insanlar ile olan etkileşimimizi de değiştirecektir.
it will change the way we interact with people, also, not only the physical world.

"temel tez, tamamen yeni bir dünya ile karşı karşıya olduğumuz idi.
"the main thesis was that there is a completely new world out there that we are facing.

güneşin bir kısmı avrasya topraklarının mor ve suların mavi ile gösterildiği dünya ile kapatılmıştır.
the sun is partially covered by a globe, with the landmass (part of eurasia) in purple and waters in blue.

hindistan'daki modern sanatçılar dünya ile eskiden olmadığı kadar iletişim içerisindeler.
contemporary artists in india are having a conversation with the world like never before.

dünya ile ilgili sorun insanların çok az bilmesi değil fakat öyle olmayan çok şey bilmeleridir.
the trouble with the world isn't that people know too little, but they know so many things that ain't so.

taçi: hayır. batılı demokratik dünya ile ortaklık sürüyor ve bizim ortaklığımız değiştirilemez.
thaci: no. the partnership with the western democratic world is continuing and our partnership is irrevocable.

bunu anında kullanmaktan kastım dünya ile ilgili tüm verilere ve meta-verilere anında ulaşabilecek olmanız.
when you use it on the spot, it means that you're able to bring all of that metadata and information about the world to you.

doğal ışık sağlanamıyorsa, taklit edilebilir; yapay aydınlatma kullanarak doğal dünya ile bağlantı sağlanabilir.
if natural light is not provided, then it can be imitated; the connection with natural world can be ensured by using artificial lighting.

benim anladığım kadarı ile diyorsunuz ki tek boyuta indirgenmemiş, herpimizin aynı düşünmek zorunda kalmadığı bir dünya ile uzlaşılabilir.
i think i understood you to say that you could reconcile that with a world that doesn't become one dimensional, where we all have to think the same.