Results for nerdesın ülke olarak translation from Turkish to English

Ülke olarak mı?
you mean, as a country?

biz, ülke olarak, bundan utanmalıyız
we, as a country, should be ashamed at that.

türkiye gözlemci ülke olarak katılım gösterdi.
turkey was present as an observer country.

bu olayı çeviremezsek ülke olarak başarısız olacağız.
we won't make it as a country unless we can turn this thing around.

Örneğin, hırvatistan haziran 2004'te aday ülke olarak onaylanmıştı.
for example, croatia was confirmed as a candidate country in june 2004.

İnsanları gerçekten modern, ama ülke olarak baktığımızda bazı şeyleri geri.
people are really modern, particular things are underdeveloped considering country.

bu, kosova'nın bağımsız bir ülke olarak kutladığı ilk yılbaşıydı.
this was kosovo's first new year's celebration as an independent state.

Şimdi ise aday bir ülke olarak bizi bekleyen yeni görevler var", dedi.
"macedonia deserved it … and now as a candidate we have new tasks," she added, emphasising the importance of quickly implementing reforms.

arnavutlar geçmişi, kültürel ve dini mozaiğe sahip bir ülke olarak hatırlıyor.
albanians reminisce over the past as they knew it in a country that is a cultural and religious tapestry.

bh, modern dünyanın kuralları çerçevesinde bir ülke olarak var olma hakkına sahipti.
bih had a right to exist as a country along with the rules of the modern world.

biri ülke olarak tarihimizi batılılara anlatmanın önemli olduğu düşüncesiyle bu filmi yaptım.
i made this film because i felt it's important for it to speak to the westerners about our history as a country.

bu raporun, bir aday ülke olarak hırvatistan hakkında hazırlanan son rapor olması bekleniyor.
this report is expected to be the last on croatia's as candidate country.

"İşbirliğimiz yok, çünkü sırbistan kosova'yı bağımsız bir ülke olarak tanımıyor.
"we do not have co-operation because serbia does not recognise kosovo as an independent state.

vancouver oyunlarında ise sırbistan ve karadağ ilk kez bağımsız ve rakip iki ülke olarak mücadele edecek.
the vancouver games will mark their debut as competing, independent states.

Ülke olarak evet, böyle en çok beğendiğiniz tekrar tekrar gitmekten hoşlanacağınız neresi var mesela?
which places do you want to go over and over again as a country?

ab üyeliği hedefleyen bir ülke olarak sırbistan, ekoloji standartlarını birlik kriterlerini karşılayacak şekilde yükseltmeye çalışıyor.
as a country striving for eu membership, serbia is trying to improve its ecologic standards to meet the union criteria.

bugün birçok gelişmekte olan ülke şehirleşmeden etkili bir şekilde yararlanan bir ülke olarak türkiye’yi incelemektedir.
indeed, many developing countries today look to turkey as a country that has effectively harnessed urbanization.

ayrıca, ülke olarak sahip olduğumuz bütün ilkelerin yanı sıra demokratik dünyanın taleplerine saygı duyulması için de dikkatli olacağız.
we will also be careful in order that all the principles that we have as a country -- as well as requests of the democratic world -- are respected.

arnavutluk dışişleri bakanı yardımcısı edith harci, ülke olarak demokrasinin getirdiği siyasi ve toplumsal gerginlikleri yönetebildiklerini gösterdiklerini söylüyor.
albania's deputy foreign minister, edith harxhi, says her country has shown it can manage the political and social tensions that come with democracy.

"türkiye'yi, ani finansman hesabı çıkışları ve dış borç temdidi risklerine karşı en kırılgan ülke olarak değerlendiriyoruz.
"we assess turkey as being the most vulnerable to sudden financial account outflows and external refinancing risks.