Results for para ödüyorsak translation from Turkish to English

para
money

para paradır.
money does not smell.

tom para cezası ödüyor.
tom is paying a fine.

bira üreticileri dereye suyu geri kazandırmak için para ödüyor.
the brewers pay to restore water to the stream.

bunu bir sır olarak saklamam için çok para ödüyor."
he pays me a lot to keep it a secret."

Şu anda arnavut çiftçileri kwh başına 0,80 avro civarında para ödüyorlar.
at present, albanian farmers pay around 0.80 euros per kwh.

gerçekten çok hasta olmayıp çalışan 41 kişi hasta olan bir emekliye para ödüyordu.
41 people who were basically outside of being really sick, paying for the one retiree who was experiencing debilitating disease.

yunan tüketiciler, olimpiyat zamları yüzünden mal ve hizmetlere daha fazla para ödüyor.
greek consumers are paying more for goods and services, due to a wave of olympics-related price hikes.

düşünün, birileri size gidip gezegeni gezesiniz en güzel yerlerini göresiniz diye para ödüyor.
i mean, somebody pays you to go around and travel and look at some of the most beautiful places on the planet.

bu fiyat zammına kadar, kesh ithal elektriğe müşterilerine uygulamasına izin verilen fiyattan daha fazla para ödüyordu.
until this price increase, kesh has paid more for the imported electricity than it has been allowed to charge its consumers.

marisavlyeviç, "her yıl reçeteli ilaçlara ve teknik yardıma 310 milyon avro civarında para ödüyoruz.
"every year we spend around 310m euros on prescribed medicines and technical aid.

mesela, uçağa bindiniz diyelim, bir film gösteriyorlar ve bunu bedavaya izleyebiliyorsunuz, ama sesini duymak için para ödüyorsunuz.
for instance, like, when you're on an airplane, they show the movie, you get to watch it for free; when you want to hear the sound, you pay.

abd tarım bakanlığı gıda ürünlerindeki bu antibiyotiklere, hormonlara ve böcek ilaçlarına izin veriyor, ve bakanlık bu reklam için time dergisine para ödüyor.
the usda allows these antibiotics, these hormones and these pesticides in our food supply, and the usda paid for this ad in time magazine.

yunanistan'daki binlerce yabancı, kendilerini dertten, riskten ve yeşil kart başvurusundaki kırmızı banttan kurtarması için danışmanlara para ödüyor.
thousands of foreigners in greece are paying consultants to save them from the trouble, risk and red tape involved in applying for a green card.

par
par