Results for sanayileşmiş translation from Turkish to English

yogyakarta, endonezya'nın en çok sanayileşmiş bölgelerindendir.
the city of yogyakarta is the capital of the region.

ve bu dünyadaki her sanayileşmiş,zengin ülkede aynıdır.
and this is matched in every industrialized, wealthy country in the world.

rusya, g8 sanayileşmiş ülkeler, avrupa konseyi, agİt ve apec üyesidir.
russia is a member of the g8 industrialized nations, the council of europe, osce, and apec.

bu durum hem abd gibi sanayileşmiş ülkeler hem de Çin gibi hızla büyüyen ekonomiler için geçerlidir.
this applies to both industrialised countries such as the usa and rapidly growing economies such as china.

Çöküş, tüm sanayileşmiş batı ülkelerine etki ederek 12 yıllık büyük depresyon döneminin başlangıcını sinyal verdi.
the crash signaled the beginning of the 10-year great depression that affected all western industrialized countries.

lizbon metropolitan alanı ve özellikle tejo nehri’nin güney yakası oldukça yoğun sanayileşmiş bir bölgedir.
the lisbon metropolitan area is heavily industrialized, especially the south bank of the tagus river (rio tejo).

sanayileşmiş toplumlarda kentleşme, kalkınma ile paralel şekilde ilerlerken, gelişmekte olan ülkelerde sanayileşmenin kentleşmeyi takip ettiği görülmektedir.
while the urbanization proceeds in parallel with the development in the industrialized societies, it is seen, in the developing countries, that the industrialization follows-up the urbanization.

bu aile biçimi, pek çok insanın kan bağına dayalı geniş ailelerini terk etmek zorunda kaldığı sanayileşmiş ve akışkan toplumlarda yaygınlık kazanmıştır.
this is in contrast to a single-parent family, to the larger extended family, and to a family with more than two parents.

1970'lerde dünyanın diğer ortak küresel ahlakı sanayileşmiş toplumlarda kadınlar için giderek daha esnek ve çeşitli cinsiyet rolleri de dahil oldu.
other common global ethos of the 1970s world included increasingly flexible and varied gender roles for women in industrialized societies.

bu "underhill" gibi isimlerin anlamını ve saruman'ın sanayileşmiş isengard ile shire'ı da açıklıyor.
this shows in such names as "underhill", and the description of saruman's industrialisation of isengard and the shire.

metrik sistem amerika birleşik devletleri'nde ölçü birimi olarak resmen 1866 yılında kabul edilmişse de halen abd bu sistemi resmi olarak kullanmayan tek sanayileşmiş ülkedir.
the metric system has been officially sanctioned for use in the united states since 1866, but it remains the only industrialised country that has not adopted the metric system as its official system of measurement.

dünya altın üretiminin %53’ü dört sanayileşmiş ülke, abd, kanada, avustralya ve güney afrika’da yapılmaktadır.
53% of world gold production is made in industrialized countries such as usa, canada, australia and south africa.

dünyanın önde gelen sanayileşmiş ülkeleri ve gelişmekte olan ekonomilerinin liderleri perşembe günü küresel krizi kontrol altına alma amaçlı bir takım tedbirler üzerinde anlaşma sağlayarak, güç durumdaki ülkelere 1 trilyon doların üzerinde kredi ve teminat sözü verdiler.
leaders of the world's top industrialised countries and emerging economies agreed thursday on a number of measures to contain the global recession, pledging over $1 trillion in loans and guarantees to struggling countries.

bm mültecilerden yüksek komitesi Üyesi antonio guterres, durumu şöyle ifade etti: "mültecilerin sanayileşmiş ülkelere akın edeceği yönündeki korkular çokça abartılmakta ya da göç sorunları ile yanlış bir şekilde ilişkilendirilmektedir.
"fears about supposed floods of refugees in industrialised countries are being vastly overblown or mistakenly conflated with issues of migration," un high commissioner for refugees antonio guterres pointed out.

bm mülteci dairesinin sığınma eğilimleriyle ilgili yıllık değerlendirmesine göre, geçen yıl sanayileşmiş ülkelerde toplam 358 bin 800 sığınma başvurusunda bulunularak, 2009 yılına oranla %5'lik bir azalma kaydedildi.
a total of 358,800 asylum applications were lodged in 44 industrialised nations last year, marking a 5% drop compared with 2009, according to the un refugee agency's annual snapshot of asylum trends.

Çoğu sanayileşmiş ve gelişmekte olan piyasa ülkesi, tahminen aynı amaç ile ihracat kredi kuruluşları (eca - export credit agency) teşkil etmiştir: kendi ülkelerinden ihracatı desteklemek. ancak, tipik bir ihracat kredi kuruluşu diye bir şey yoktur.
most industrialized and emerging market countries have established export credit agencies(ecas)with roughly the same objective :to support exports from their own countries.there is,however,no such thing as a typical eca.