Results for seyretmeye translation from Turkish to English

sonra bu küçük dünyayı seyretmeye koyuldum.
and from there i was watching this little world.

Özel sektördeki ücretler kamu sektörünün altında seyretmeye devam ediyor.
salaries in the private sector continue to be lower than in the public sector.

benimle lady gaga'nın bir canlı konserini seyretmeye gitmek isteyen biri varmı?
is there anybody who would like to go see a live concert of lady gaga with me?

arnavutluk'un ekonomisindeki kayıt dışılık düzeyi bölge ortalamasının üzerinde seyretmeye devam ediyor.
the degree of albania's economic informality remains above the regional average.

bölgede gerginlik yüksek seyretmeye devam ederken, yerel basında sırp bayraklarının etnik arnavutlar tarafından yakıldığı ve aynı grubun sırp mallarını boykot ettiğine dair haberler yer alıyor.
tensions on the ground remain high, with local media reporting that serbian flags were burned by ethnic albanians, who have also mounted a boycott of serbian goods.

bank of albania tarafından hazırlanan bir rapora göre, arnavutluk'un bölgedeki diğer ülkelere kıyasla sorunlu kredi seviyesi düşük seyretmeye devam ediyor.
albania continues to have a low level of problematic loans compared to other countries in the region, according to a report by the bank of albania.

raporda, şiddet olayları azalmakla birlikte özellikle priştine'nin Şubat ayındaki tek taraflı bağımsızlık ilanından bu yana etnik gerginlik düzeyi yüksek seyretmeye devam ediyor.
it also concludes that while violence is down, the level of inter-ethnic tensions remains high, especially since pristina's unilateral declaration of independence in february.

global agency adlı dağıtım şirketinden İzzet pinto'ya göre, türk dizileri sadece amerikan veya latin amerikan televizyon yapımları seyretmeye oldukça alışmış bir kitle için değişiklik anlamına geliyor.
according to izzet pinto from the film distribution company global agency, turkish series are quite a novelty for a public very much used to watching only american or latin american tv productions.

"fakat yunanlılar, toplumsal uyum parametresi yüksek seyretmeye devam ederse, ekonomik krizdeki diğer benzer ülkelere kıyasla yüksek puan almaya devam edebilir."
"however, greeks may continue to score high if the social cohesion [parametre] remains high, in comparison to other similar countries undergoing an economic crisis."

aslinda, bir seferinde 60 dolar kadar bir para odeyip cok iyi bir tiyatrocunu kral lear'i canlandirmasini seyretmeye gittim, ve kendimi dolandirilmis hissettim cunku aktor kral lear rolunu oynarken benim gormek icin para verdigim mukemmel aktor olmaktan cikmisti.
actually, i once paid like 60 dollars to see a very great actor to do a version of "king lear," and i felt really robbed, because by the time the actor started being king lear, he stopped being the great actor that i had paid money to see.

okuma, televizyon seyretme, uyuma, yürüme ve yemek yemede kısıtlama yoktur.
there are no restrictions on reading, watching television, sleeping, walking and eating.